Cilt Bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cilt Bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ağustos 2010 Cuma

Sonsuza Kadar Tüysüz ve Pürüzsüz



Tarihin binlerce yıllık sürecinden bu yana, kadınların tüysüz olması bir güzellik göstergesi. Erkeklerde, bu bir alışkanlık değil. Fakat kadınlarda estetik veya hijyenik nedenlerden dolayı deriyi tüylerde kurtarıp, düzgün, pürüzsüz hale getirmek çok önemli.


Mevsimler tüylerin varlığını daha çok öne çıkarıyor. Yazın boğucu sıcaklar, kapalı giymeye izin vermiyor. Havadar elbiseler giymek ve kolları, bacakları açıkta bırakmak şart. Terleyip kokmamak için de koltuk altarını temiz hale getirmek lazım.


Yaz elbiseleri çekici, kadınsı bir görünüm yaratır ama ipek gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak kaydıyla. Çünkü bedenin belirli yerlerindeki istenmeyen tüy görüntüsü kadınsı imajın en büyük düşmanı.


Dekolte kıyfetlerle veya plajda güneşlenirken sizi ele verecek olan bu tüylerden kurtulmanın çözümlerinden söz açmak istiyorum bu yazımda.

Jiletle tüy almak!


Herkese en kolay gelen epilasyon yöntemi; jilet kullanmak. Koltuk altı veya bikini bölgesindeki istenmeyen tüyleri kaldırmak için bu yöntem hızlı çözüm olarak bilinmekle beraber, aslında tüyleri besliyor. İki gün bile geçmeden cilt yeniden aynı işleme ihtiyaç duyuyor. Ağdada ise küçük kılları almak mümkün değil. Ağda sonrası cımbızla küçük kıllara savaş açmak hem zaman kaybı hem acıtan bir yol. Jiletin kazıdığı kıllar, her an yeniden çıkmaya hazır olduğu için, aynanın önünde sık sık koltuk altlarını kontrol etmek “tüy kabusunun” bir refleksi.


Denize ya da havuza giderken saatlerimizi tüylerimizle uğraşarak geçirmek, çıktı mı, çıkacaklar mı diye endişelermek, yazın tadını çıkarmayı engelliyor. Ben bu konuda modern yaklaşımlardan uzak kalmamayı öneriyorum. Çünkü çağdaş kadınların çoğu jiletleri ve ağda bezlerini çoktan çöpe attı. Günümüzde tüm bu sıkıntıların alternatifi olarak lazer epilasyon, sonsuza kadar tüysüz kalmanın yeni yolu. Alexandrite lazer, en etkili yöntem olduğu için, çok tercih edilen bir çözüm yolu. Bu lazer, tüylere rengini veren “melanin” adlı boyar madde tarafından emilir.. Bu sayede tüy diplerine kadar ulaşır. Tüy kökünün etrafındaki hücreleri tekrar tüy oluşturamayacak şekilde etkiler.


Yazın lazer yapılır mı?

Lazer epilasyonun yazın yapılamayacağı yönündeki genel düşünce aslında çok yanlış: Vücudunuzun pek çok bölgesine yaz boyunca da rahatlıkla lazer epilasyon yaptırabilirsiniz. Koltukaltları gibi güneş görmeyen kısımlar, zaten kavurucu ağustos sıcağında bile rahatlıkla lazer epilasyon yapılabilen bölgeler. (Sadece kollarınız çok direk güneş aldığı için yaz meviminde bu uygulamayı yapmak çok kolay değil)

Lazer epilasyondan birkaç gün sonra, rahatlıkla denize girebilirsiniz. 30 plus bir güneş koruyucu kullanmak ve güneşin zararlı etkilerinin en fazla olduğu öğle saatlerinden kaçınmak kaydıyla. Bu zaten hepimizin uyması gereken genel bir kural. Pürüzsüz bir cilt sağlamak ve uzun ömürlü etki yaratmak için Lazer prosedürünü ciddiye alın.

Güneşlendikten sonra, melanin aktivasyonunun azalması için 1 ay gibi bir süre yeterli. Lazer de, seans aralıkları 2 ay olduğu için, bir çok kadın seans dönemlerini tatil tarihlere göre ayarlıyor.

Sonuç olarak, kadınlık zor. Güç ve moral toplamak için önce bedenimizi saygıdeğer hale getilelim. Umutmayın kültürümde tüylere sahip bir kadın itici bulunur.


Yüzünde bir gülümsemeyle sıcak günleri karşılamınızı diliyorum.

Dr. Beyhan Arıkan

www.naturalazer.com

Cilt Çatlakları Yok Ediliyor



Doğum yapan kadınların yaşadıkları mutluluktan geriye kalan cilt çatlakları, özellikle yüzde oluştuğunda hayatı kabusa çeviren yara izleri ve tedavisi yok denilen birçok cilt problemi ile başa çıkmak mümkün. “Fotona Fraksiyonel Lazer” tedavisi ile başta kadınlar olmak üzere pek çok kişinin hayatını kabusa çevirebilen cilt sorunların kısa zamanda önüne geçilebiliyor. Ataşehir Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Aylin Kalayciyan, “Fotona Fraksiyonel Lazer tedavisi ve uygulama alanları” hakkında bilgi verdi.

Cilt Sorunlarına Hızlı Çözüm

Fraksiyonel lazer, ciltteki kollajeni yok etmeye yönelik geliştirilmiş lazer sistemidir. Cilde mozaikleme tarzında nüfus ederek cilt altındaki yıpranmış kollajeni yok etmekte ve taze kollajeni filizlendirmektedir. Böylece üst derideki kök hücreleri aktive edilerek, yeni epitel hücrelerinin yüzeyi örtmesi sağlanır.

Fotona fraksiyonel lazer tedavisi, uygulamanın geniş alanlarda yapılmasına olanak verirken; olağanüstü ve hızlı klinik sonuçları ile hem hastalara hem de doktorlara büyük bir kolaylık sunmaktadır. Bu tedavide gerekli olan enerji cilde özel bir biçimde verilmektedir. Böylece çevre dokuların ısınmasına sebep olmadan, sorunlu olan bölgenin tedavisi sağlanmaktadır.

Ameliyatsız, Acısız Güzellik

Cilt yenileme tedavisi için farklı merkezlerde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Ancak bu tip uygulamalarda iyileşme süresi kısayken elde edilen etki düşüktür. Fotona fraksiyonel lazer teknolojisi ile yapılan cilt yenileme tedavisinde ise iyileşme oranı çok yüksektir. Ayrıca hasta bölgenin durumuna göre değişmekle birlikte, tedavi çok kısa sürede sonuç vermektedir. Uygulama sırasında kişi herhangi bir acı hissetmemekte ve anestezi uygulanmadan pek çok cilt problemi giderilmektedir.

Fotona fraksiyonel lazer ile tedavisi mümkün görünmeyen pek çok sorun giderilebilmektedir.

Kullanım alanları:- Damar ve varis tedavisi

- Yüz gençleştirme

- El gençleştirme

- Lekelerin giderilmesi

- Deri tümörlerinin tedavisi

- Yara izi tedavisi

- Cilt çatlakları

- Doğum sonrası oluşan çatlaklar

- Ben tümörlerinin tedavisi

- İstenmeyen tüylerin yok edilmesi

- Kırışıklıkların tedavisi

- Sivilce izlerinin giderilmesi

- Gebelik lekelerinin tedavisi

- Yüz ve vücuttaki gevşeklik ve sarkmaların toparlanması

- Sivilce ve rozase tedavisi

İnce Kırışıklıklara Son

‘Smooth Mode’ teknolojisi çok amaçlı ve yönlü kullanılabilen bir tedavi yöntemidir. İnce kırışıklıkların giderilmesi gibi gençleştirme tedavilerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir soyulma işlemi gerçekleşmeden termal enerjinin deri altına iletilmesi sağlanır. Çok hızlı bir şekilde sonuç veren bu tedavi yöntemi sayesinde ince kırışıklıklar giderilmekte ve cildin gençleşmesi sağlanmaktadır.

Yüz Gençleştirme Tedavisi

Güneş ve yaşlanmaya bağlı olarak cilt zamanla yıpranır. Fraksiyonel lazer, yıpranmış kollajeni ince ışınlarla tahrip eder, bağ doku hücrelerinin yeni kollajen üretmesini ve epitelyum hücrelerinin yenilenmesini başlatır. Üst ve altderinin yenilenmesi, cilde daha genç bir görünüm sağlar. 3 seans sonunda başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Tedavi sonrasında cilt daha parlak ve yumuşak görünür. Cildin gerginliği artar, gözenekleri sıkılaşır. Ciltteki renk ve ton farkları azalır.

Yara İzleri 3 Seansta % 50 Azalıyor

Fraksiyonel lazer tedavisi, yaralanma sonrası oluşan izlerin tedavisinde etkindir. Tedavi sonrasında yara izi küçültülür, düzleştirilir ve çevre dokular ile uyumu artırılır. Ortalama 3 seans gibi kısa bir sürede izler %50 civarında azalabilmektedir.

Hamilelik Çatlakları Sorun Olmaktan Çıkıyor

Gebelik sırasında oluşan çatlaklar, pek çok kadın için engellenmesi mümkün olmayan bir sorundur. Ayrıca bu sorunla karşı karşıya kalan kadınların sıklıkla karşılaştığı cümle ise çatlakların tedavisinin mümkün olmadığıdır. Fraksiyonel lazer tedavisi ile çatlaklar küçültülür ve cildin görünümü büyük oranda düzeltilir.

Kaynak: iVillage Türkiye

31 Temmuz 2010 Cumartesi

Gözenekler ve siyah noktalarla savaş



Geniş gözenekler ve siyah noktalar, cildiniz ne kadar ne kadar temiz olursa olsun bakımsız görünmenize neden olur. Oysa ki gözeneklerin genişlemesini önlemek ve siyah noktalardan kurtulmak mümkün. Nasıl mı?

Aslında gözenekler yağ üretip salgıladıkları için cildimizi alerjiden ve çevre kirliliğinden korurlar. Eğer gözenekler olmasaydı, yağlar derinin altına iner, yüzümüzde kistler oluşur ve deri altında enfeksiyonlar meydana gelirdi.

Ancak çok gözenekli ciltlerde, eğer cilt iyi temizlenmiyorsa siyah nokta oluşur. Hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktanın oluşmasını engellemek lazım.

Gözenekler neden genişler?
. Yağlı ciltlerde gözenekler daha açık olur.
. Herhangi bir sağlık problemi yaşayıp tedavi amaçlı ağır ilaçlar kullanıldığı zaman cilt yağlanabilir. Cilt yağlandığı zaman da gözenekler açılır.
. Gözeneklerin nasıl olacağı kalıtımla belirlenir.
. UV ışınlarının da gözenekleri genişlettiği yapılan araştırmalarla saptanmış durumda.
Gözenekleri daraltmak için...
Gözeneklerin açılması için ilk etapta gözenekleri kapatmaya çalışmak yerine, yağ ifrazatını durdurmak ya da dengelemek lazım. Yağlı ciltler daima su miktarı az olan ciltlerdir. Su miktarı az olduğu zaman ölü hücrelerin doku yüzeyine çıkıp asitli tabaka ile koruma faktörü oluşturması zorlaşır. Bu nedenle cildin yüzeyi dış etkenlerden zarar görür.

Yağ ifrazatının yavaşlatılması, ciltteki su miktarının artırılmasıyla mümkündür. Bunun için de su bazlı ürünler kullanılması ve doğru ürünün kullanılması şart. Cildinize uygun ürünü kullanmak için de bir uzmana danışmanızda fayda var.

Dengeli bir cildin gözenekleri kendiliğinden kapanır. 35 yaşın altındaki genç ciltlerde gözeneklerin kapanması kolaydır. Eğer cildin su ve yağ dengesi düzelirse gözenekler ya kendiliğinden ya bakımla ya da maskeyle kapatılabilir. Ama yaşınız 35'in üzerindeyse deri kalınlaşmış, çizgiler kırık çizgi haline gelmişse, bu gözenekleri kapatmak biraz daha zordur. Gözenekleri kapatmak için mücadele vermek yerine, daha fazla büyümemelerini önlemek daha iyi bir çözümdür.

Gözenekleri temizleyen bantlar işe yarıyor mu?
Siyah noktaları azaltmak için uygulanan yöntemlerden biri de bantlar... Siyah noktaları kimi zaman tümüyle ortadan kaldıran bu bantların kullanımı çok kolay. Bantları yapıştırmadan önce uygulayacağınız alanı ıslatıyorsunuz, suyla birlikte yapışkan bir özelliğe kavuşan bandı yapıştırıp kuruyunca çıkartıyorsunuz. Ancak siyah noktaları alan bu bantlar, gözenekteki yağları boşaltamıyor. Oksitlenen bölümü alabilen bantların, dokunun içindeki kanalı kapatan yağ kütlesini alması mümkün değil.

Siyah noktalardan nasıl kurtuluruz?
Siyah noktalar oluştuktan hemen sonra bir uzmana başvurup temizletilerek uygun ürünle tekrar oluşmamasını sağlamak lazım. Oluşmaması için de cildi, sabah akşam temizlemek gerekir. Ancak bunu sabunla yapmamak lazım.

Cildi, türüne göre temizleme sütü ve tonikle temizlemek en doğrusu. Ardından sürülecek bir nemlendirici kremle bakım tamamlanabilir. Makyaj yapılmasa bile, gündüz çok kirlenen cildi akşam mutlaka temizlemek gerekir.

Yapılan yanlışlardan biri de siyah noktaları bilinçsizce sıkmak. Böylece kılcal damarlarda ve doku altı hücrelerinde tahribat meydana gelebiliyor. En iyisi bir cilt uzmanına gidip siyah noktaları temizletmek...

Her yaşın ayrı bir cilt bakımı var



20'li yaşlarda cildiniz parlaktır. Siyah noktalar en büyük belanızdır. 30'lu yaşlarda ise alkol, nikotin ve uykusuzluk cildi mahveder. 40'lı yaşlara gelince özel gece kremleri kullanmak cilde iyi gelir. İşte her yaşta cilde ayrı özen göstermemizi öğütleyen rehber niteliğinde bir yazı...

20'li yaşlar Parlak ciltler
Bu yaşlarda en çok şikayet ettiğimiz cildin aşırı yağlanmasından kaynaklanan siyah noktalar ve ergenlik sivilceleri. Peki mat ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için ne yapmalı? Tüm bu soruların yanıtı aslında aynı.

Uzmanlar cildin parlayan bölgelerini matlaştıran özel kozmetikler ve yağ içermeyen makyaj ürünleri kullanmayı tavsiye ediyor. Toz pudra ve farlar bu yaşlarda makyajın ömrünü uzatmak için ideal. Ayrıca özel bakım ve temel bir cilt temizliği için haftada bir kez çeşitli maskeler (özellikle kil maskesi) uygulamak gerekiyor.

30'lu yaşlar Karma ciltler
Karma yapıda değişik problemlere sahip bir ciltteki problemler nasıl giderilir? Veya günboyu yoğun stres yaşayan ve uykusuzluk çeken biri sabah aynada karşılaştığı yorgunluk izlerini nasıl silebilir?

30'lu yaşlarda T bölgesi olarak adlandırılan burun çevresi ve alnın yoğun bir şekilde yağlanması, maske ve özel ürünler yardımıyla gideriliyor. Daha sonra C vitamini içeren kremlerle günlük cilt bakımı tamamlanıyor. Ancak sigara, düzensiz bir yaşam, uykusuzluk ve alkol bu yaşlarda cildin bir numaralı düşmanı.

İyi ve uzun bir uyku ise cildi kendine getiren en doğal yöntem. Uyandıktan sonra ise papatya ve nişastayla yapılan kompres, alkolün ve nikotinin damarlarda yarattığı genişlemeyi önlüyor. C vitamini içeren maskeler ile cilt ihtiyacı olan nemi alıyor, stresten dolayı oluşan parlamayı önlüyor.

40'lı yaşlar Cansız cilt
Olgun ciltlerde ışıltı veren kozmetikler kullanılabilir mi? C vitamini ve peeling ne kadar etkilidir? Cilt eski haline döner mi? Bu yaşlarda ciltte oluşan parlama dışında bazı lekeler ve ince çizgilerden de söz edilebilir. C vitaminli maskelerin önerildiği bu tip ciltlerde, glikolik asit içeren kremlerle birlikte kullanılan SBF 15'li günlük nemlendirici kremler tavsiye ediliyor.

Geceleri yatmadan önce cilt bakımını tamamlamak için besleyici özel gece kremleri kullanmak şart. Lifting etkisi yaratan ve glikolik asit içeren kremlerle yapılan cilt tedavilerinde C vitamini, kolajen ve elastin açısından zengin, cilde ışıltı sağlayan ürünler kullanılıyor. 30-35'li yaşlardan itibaren ciltte oluşan ince çizgilerden kurtulmanın bir başka yolu da bu konuda uzman kişilerin yönlendirdiği estetik ve güzellik merkezlerine başvurmak.

Mesela Lavinia Estetik ve Güzellik Merkezi, bileşiminde A ve E vitaminleri, protein, lipozom, kolajen ve elastin lifler gibi tamamen doğal ürünler bulanan serisiyle özel bir cilt bakımı
yapıyor. Yaşlanmaya bağlı olarak göz, ağız çevresi, alın ve boyunda oluşan ince ve derin çizgiler tedavi ediliyor. Bu özel tedavi, cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturarak
yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.

Sonsuz gençlik Lifting
Yaşlanmanın cilt üzerindeki izlerini kolay ve hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak mümkün. Bugün çene, yanaklar ve boyunda sarkan bölgeler için kullanılan yöntemlerden biri "Pro- Slim 24".

Bu tedaviyle kişinin yaşı, cilt türü ve deformasyonun derecesine göre belirlenen seanslar sonucunda kısa sürede gergin bir cilt ediliyor. 30-35 yaşından itibaren tüm kadınlara
uygulanan yöntem, 40 dakikalık seanslar halinde haftada iki kez uygulanıyor.

27 Temmuz 2010 Salı

Kuru ve nemli havalarda makyaj nasıl yapılmalı

Çok kuru hava cildin kızarmasına, donuk ve cansız bir hal almasına, nemli hava ise yağlanmasına neden olur. Bu havalarda makyaj yapmanın sancılı bir süreç olduğunu düşünüyorsanız, uzman önerilerine kulak verin.


Hava durumu 30 derece ve üstü

Gözler

New York'tan makyaj artisti Tina Turnbow, göz kapaklarına krem far sürdükten sonra kirpiklerin kuruyup zarar görmemesi için bakım yapan bir maskara uygulamanızı öneriyor.

Nars, Duo Eyeshadow in Caravaggio krem far, 73 TL

L'0real, Double Extension maskara, 43 TL

Yanaklar

Makyaj artisti Demet Altan, hem nemi muhafaza eden hem de ıslak taze bir görünüm veren krem allıkları öneriyor. Allığı sürmeden önce mutlaka cildinize peeling yapın ve nemlendirmeyi de unutmayın.

Nars, The Multiple in Cadaques allık, 87 TL

Cilt

Altan, kuru havada cildin nemsiz kalmaması için fondöten ya da pudra yerine renkli bir nemlendirici sürmenizi öneriyor. "Cildinize hem nem verir hem de hiç makyaj yapmamışsınız gibi doğal bir his bırakır" diyor Altan.

Bobbi Brown, Tinted Moisturizing Balm SPF 25 renkli nemlendirici, 30 ml, 225 TL

Dudaklar

Dudağınızdaki kuru deriyi diş fırçanızla temizleyin, nemlendirin ve mineral bazlı bir parlatıcı sürün. Turnbow, mineral parlatıcının rujdan çok daha uzun süre dudaklara nem verdiğini söylüyor.

Young Blood, in Promiscuous dudak parlatıcısı, 49 TL

Acqua Di Parma, Blu Mediterraneo dudak balsamı, 48 TL