eller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2010 Cuma

Daha genç eller için



Ellerdeki yaşlanmaya karşı tıp uzun yıllar çaresiz kalmıştı. Ama yeni uygulamalarla eller artık kısa sürede kolayca onarılıyor, yenileniyor, daha genç görünüm elde ediliyor.

Yaşı ilerleyen ve gençleştirme tedavilerinden olumlu sonuç alan her kadının kabusudur ellerdeki yaşlanma… El gençleştirme, yumuşak dokugençleştirme işlemleri arasında son zamanlarda giderek yaygınlıkkazanan bir uygulamadır çünkü pek çok hasta, daha genç görünümlü ellere kavuşmak için tedavi yolları aramaktadır. El estetiği, normal anatomi ve yeterli yumuşak doku volümü, pigmentasyon ve cilt yüzeyinin karakteristiğine bağlıdır. Bu anlamda, dışsal ve içsel yaşlanma belirtileri tanımlanmalı ve buna uygun bir tedavi metodu izlenmelidir.

Hastalarla yapılan görüşmeler ortaya koymuştur ki genç bir eli belirleyen en önemli özellikler dolgunluk, damarların ve kırışıklıkların azlığıyken; yaşlı bir eli belirleyen unsurlar ise çizgiler, damarlar, belirgin eklem yerleri,ince deri, deformasyon ve lekelenmelerdir. Günümüzde yaşlanan ellerin tedavisinde microdermabrasyon, fractional thermolysis, kimyasal peeling, yoğun ışık kaynakları ve lazer kullanıldığı gibi dolgu maddeleri ve volüm artırıcılar da yumuşak dokunun tedavisinde sonuç vermektedir.

Ellerde yaşlanmayla ortaya çıkan alt deri değişikliklerinden bir tanesi, volüm ya da yumuşak doku kaybıdır. Bu kayıplar, doğru dolgu maddelerinin kullanılmasıyla tedavi edilebilmektedir. Yumuşak doku takviyesi, ellerdeki volüm kaybının tedavisinde çok bilinen bir metottur. Biodegradable dolgu maddelerinin enjekte edilmesiyle ya da yarı-kalıcı volüm artırıcılarla eller onarılıyor, yenileniyor ve daha genç bir görünüm elde ediliyor.

Enjekte edilecek ilaçlar için tedavi öncesinde içerikleri ve dağılma yöntemleri hakkında bir analiz yapılması gereklidir. Kanın pıhtılaşmasını azaltan aspirin gibi ilaçlar, tedaviye başlanmadan 5-7 gün önce çürüklerin oluşumunu önlemek için bırakılmalıdır. Aynı zamanda, tedaviden bir-iki gün önce ve tedavi sonrasında alınacak arnica ve bromelain gibi ilaçlar, çürük oluşumunu önlemede tedaviye yardımcı olmaktadır. Hyalüronik asit içeren ürünler de volümünü kaybeden ellerin tedavisindekullanılabilmektedir.

Hyalüronik asit iki ele de gerekli olduğu miktarda enjekte edilebilir. Enjeksiyon dermis tabakasına ulaşacak ölçüde derin olmalıdır; çünkü yüzeysel yerleştirme cilt üzerinde renk kaybına neden olabilmektedir.

Ayrıca, kalsiyum hidroxylapatite içeren yarı-kalıcı dolgular da elgençleştirme tedavisinde kullanılmaktadır. Bu, biodegradable polimerdir, fibroplasia’yı uyararak tedavi edilen bölgede volümü artırdığı düşünülmektedir ve etkisi bir yıl devam etmektedir. Yapılan son araştırmalar göstermiştir ki, elin üstüne enjekte edildiğinde kalsiyum hidroxylapatite bu bölgenin volümünü artırmakta ve çok kısa sürede etkisini göstermektedir.

Dolgu maddesinin aktif bileşeni PLLA sentetik, biyouyumlu, ve biodegradable olduğundan alerjik reaksiyon oluşma riski azdır ve uygulandığı bölgede kolajen üretimini arttırarak volüm kayıplarının tedavisinde kullanılmaktadır. Enjekte edilen PLLA maddesi, kozmetikkullanımda ve yüzdeki yağ kayıplarının tedavisinde kullanılmak üzere Avrupa tarafından lisanslanmıştır. PLLA maddesi, cilt sıkılığının artmasında gözle görülür artışlar sağlamaktadır ve etkileri 2 yıl kadar sürmektedir. Aynı zamanda el gençleştirme işlemlerinde de kullanılan bu madde, 2 yıla kadar değişkenlik ve dayanıklılık göstermekte ve doğru enjekte edildiğinde çok az yan etki oluşumuna neden olmaktadır. Enjeksiyon, elevasyonun kemikler arasındaki boşluğuna yapılmaktadır, çizgisel ip tekniği kullanıldığından işlem için gerekli delik sayısı azaltılmıştır. Operasyon sonrası uygulanan masaj ve uygulanan maddenin doktor tarafından biçimlendirilmesi, deride oluşabilecek yuvarlak nodüler çıkıntıları engellemektedir. Ayrıca hastalara günde 5 dakika 5’er kez ellerine masaj yapmaları tavsiye edilmelidir. Ellerde yaşlanmanın diğer belirtileri olan pigmentasyon, kırışıklıklar, cilt sarkması ve şiş damarların tedavisi, her birine özel geliştirilmekte ve uygulanmaktadır.

Dr. Ceyda Şener

Kaynak: Posta.com.tr