31 Temmuz 2010 Cumartesi

13 saç problemine 13 pratik çözüm



Saçlarınız kırılıyor mu, hiç parlamıyor mu, şekle mi girmiyor, yoksa kepeklendi mi? İşte belli başlı 13 saç problemine 13 pratik çözüm önerisi.

1. Saçlarım çok uzun, hiç şekle girmiyor
Uzun saçlara şekil vermek zordur. Biraz daha hacimli ve dalgalı görünmesini istiyorsanız saçlarınızı yıkayıp nemini aldıktan sonra bolca köpük sürün. Ardından kalın bigudilerle saçınızı sarın. Yarım saat beklettikten sonra bigudileri açın ve parmaklarınızla şekil verin.

2. Saçımı yıkayacak vaktim yok
Dert etmeyin. Talk pudranızı saç diplerine serpiştirin. Bu, çok eski bir taktik. Bir tane de yeni taktiğimiz var. Yüz temizleme toniğini bir parça pamuğa dökün ve saç diplerinizi bununla temizleyin. Ardından saçınıza birkaç damla parfüm sürün. Bir öneri daha: Saçlarınızı iyice fırçalayın. Ardından diplerine az miktarda saç köpüğü sürün ve kalın bigudilerle sarın. 15 dakika sonra saçlarınızı açın ve istediğiniz şekli verin.

3. Saçımı birden kepek bastı
Muhtemelen şu sıralar yoğun stres altındasınız. Saç derisi aynen cildinizin diğer bölgeleri gibi strese karşı tepki verir. Cildinizi yormayacak bir kepek şampuanı sorunu çözebilir.

4. Saçlarımı uzatmak istiyorum
İşini çok iyi bilen bir kuaförle geçiş dönemini kolay atlatabilirsiniz. Çeşitli ışık oyunlarıyla gölgelerle geçiş dönemini iyi bir saç modeliyle geçiştirebilirsiniz.

5. Permamın zamanı doldu
Saçı permalı olan kadınlar genelde kremli şampuanlar kullanır. Permanızın süresi dolmaya başladığında bunlardan uzak durun. Çünkü kremli şampuanlar saçı ağırlaştırır, bukleleri çeker. Saçlarınızı normal bir şampuan ile yıkadıktan sonra bukleleri koruyan kremlerden sürün.

6. Saçlarım çok cansız ve dökülüyor
Saçların cansız olmasının en büyük nedeni yetersiz kan dolaşımı. Bu, aynı zamanda saçların dökülmesine de yol açıyor. Kan dolaşımını artırmak için günde iki kere saç derinize parmaklarınızla masaj yapın. Faydasını göreceksiniz. Taramak da farklı bir masaj yöntemi.

7. Saçlarım çok mat, parlamıyor
Saçlarınız birkaç ayda bir, ekstra bakım yapmalısınız. Çeşitli kozmetik firmalarının yoğun bakım maskelerini kullanabilirsiniz. Saç tipinize en uygun olanını kuaförünüze danışın. Ancak yoğun bakımı yaparken dikkat etmeniz gereken noktalar var. Mesela asla bakımı saçlarınızı yıkadıktan sonra yapmayın. Çünkü fazla bakım kremi saçları daha da matlaştırıyor.

8. Saçımın boyası hemen akıyor
Kına, boya, ya da geçici boya, mutlaka her yıkamada biraz kan kaybediyor. Bunu engellemek için son durulama suyuna bir miktar sirke karıştırın. Ekşi, boyanın akmasını engelliyor.

9. Saçım çok uzun, tararken zorlanıyorum
İnce telli ve uzun saçlar yıkadıktan sonra birbirlerine dolanırlar. Tararken de kişiye cehennem azabı çektirirler. Bunu önlemek için kayısı özlü şampuanlar ve saç kremleri kullanın. Kayısı özünün içindeki yağ, saçların içiçe geçmesini önler.

10. Saçlarım çok elektrikleniyor
Saçların elektriklenmesi çeşitli nedenlere bağlı. Ancak en önemli neden, yanlış yıkama ve tarama. Saçınızı çitileyerek yıkıyorsanız, elektriklenmesi ve kabarması normal. Aynı zamanda metal saç fırçaları ve kuru fırçalama saçı elektriklendiriyor. Kullandığınız saç fırçası kıldan ya da ahşaptan olmalı. Bunu önlemek için saçınızı yumuşak bir şekilde yıkayın. Tarama aşamasında ise fırçaya bir miktar saç kremi sürün. Krem, saçın elektriklenip kabarmasını önler.

11. Saçım hiç fön tutmuyor
Gerçekten de bazı saçlarda uzun fönlerden sonra bile model hemen kayboluyor. Çok ince telli ya da çok kalın telli olanlarda böyle bir sorun olabilir. Eğer saç teliniz çok inceyse hacim katan şampuanlardan kullanın. Ayrıca yıkamada saç kremini ya hiç kullanmayın ya da çok ekonomik kullanın. Kalın telli saçlar da şekle girmekte zorlanırlar. Şampuandan sonra durulama gerektirmeyen saç kremleriyle bakım uygulayın. Fön çektirmeden önce saçınızı bir miktar köpükleyin.

12. Büroda saçıma kötü kokular siniyor
Sürekli kapalı mekanlarda çalışanlar böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Odada sigara içildiğinde saçlara bu kokunun sinmemesi olanaksız. Ancak bu kokuyu yoketmek mümkün. Saçınızı biraz ıslatın, ardından güçlü bir şekilde tarayın. Başınızı öne doğru eğin ve enseden tarayın. Saçınızı iyice havalandırdıktan sonra bir miktar parfüm sıkın.

13. Saçlarım kırıldı
Mutlaka bir-iki santim kestirmelisiniz. Bunun dışında özel saç bakım kremleri kırık uçları tamir eder. Saçlarınızın kırılmasını önlemek için çok sıcak kurutmamalı. Ve havluyla nemini alırken dikkatli olmalısınız. Ayrıca saç tokaları da saçları kırıyor.

Liposuction'la vücudunu şekillendir



Son birkaç yıldır herkesin dilinde "liposuction". Vücuttaki yağları alan bir yöntem olduğu için birçok kadın tarafından tercih ediliyor. Peki liposuction kimlere uygulanmalı, sonrasında ne gibi komplikasyonları var, biliyor musunuz?

Liposuction'un esası vücudu biçimlendirmektir. Yani fazlalık almaktan ziyade şekillendirme. Nasıl mı? Önceher zaman başımızın belası olan yağları anlatalım.... Yağ hücrelerinin esas görevi vücutta yağ depolamaktır. Fazla besinler ileride yağ hücreleri oluşturur. Her yağ hücresinin yağı depolama ve kaybetme hızı farklıdır. Kilo kaybında ise yağ dokusunda incelmeler olur. İdeal kiloya yakın kişilerde kalıcı şekilde yağlanan bölgelerden yağ alarak incelme sağlanır ve tekrar yağlanma olmaz. (Aşağıdaki ilk fotoğraf, liposuction öncesi. İkincisi ise yağlar alındıktan sonraki durum) Nasıl uygulanır ve kimler ideal aday sayılabilir? İdeal kiloda olan, ancak deforme hatlarını inceltmek isteyen 30-40 yaş arası kadınlar, ideal adaylardır. İleri yaşlarda cilt gerginliğinin azalması nedeniyle sarkmalar olabilir. Uygulamaya gelince, hastanın gerekli tetkik ve muayenelerinden sonra ayakta çizim ve cilt gerginliğinin değerlendirilmesi gibi işlemler yapılır. Sorunlu bölgelerde yerler belirlendikten sonra, yarım santimetrelik çiziklerle sorunlu bölgenin yağları çekilir. Genelde 3-4 milimetrelik tüpler kullanılır. Ameliyattan sonra bandaj uygulanır ve hastaya bir hafta korse giydirilir. Sonra şişler iner ve korse bollaşır. O dönemde hastaya gündüz, bacaklarında şişme olmaması için varis çorabı tavisiye edilir. 6 ay ile 1 yıl arasında her şey yerli yerine oturur. Ameliyat sonrası ne gibi komplikasyonlar söz konusu? Liposuction uygulanan hastalarda uzun dönemde cilt sarkmaları olabilir veya yuvarlak hatlarında keskinleşmeler görülebilir. Her doktor hastasını tetkik ettikten sonra ne kadar yağ alacağına dair bir karar verir. Eğer 5 litrenin üzerinde yağ alınmışsa ve hasta hemen evine gönderilmişse tehlike sözkonusu olabilir. Çünkü aynı zamanda tuz ve su kaybetmek, kalbe zarar verir ve ciddi sorunlara, hatta ölüme neden olabilir.

Baştan ayağa seksi görünmek için



Seksilik sadece vücudumuzun belli bir bölgesine atfedilecek bir durum değil tabii... Her ne kadar erkeklere öyle geliyorsa da, seksi bir kadın aslında bakımlı kadın demektir.

O halde hemen şu önerileri uygulayın ki, durmadan en seksi kadın seçilen kimi ünlü kadınlardan bir farkınız kalmasın.

Neyimiz eksik di mi?

Dudaklar için
Seksi dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. İlk durumda kırmızının teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.

Göğüsler için
İçinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin. Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.

Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman seksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.

Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe
görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların seksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.

Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.

Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da seksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir.

Her yaşın ayrı bir cilt bakımı var



20'li yaşlarda cildiniz parlaktır. Siyah noktalar en büyük belanızdır. 30'lu yaşlarda ise alkol, nikotin ve uykusuzluk cildi mahveder. 40'lı yaşlara gelince özel gece kremleri kullanmak cilde iyi gelir. İşte her yaşta cilde ayrı özen göstermemizi öğütleyen rehber niteliğinde bir yazı...

20'li yaşlar Parlak ciltler
Bu yaşlarda en çok şikayet ettiğimiz cildin aşırı yağlanmasından kaynaklanan siyah noktalar ve ergenlik sivilceleri. Peki mat ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için ne yapmalı? Tüm bu soruların yanıtı aslında aynı.

Uzmanlar cildin parlayan bölgelerini matlaştıran özel kozmetikler ve yağ içermeyen makyaj ürünleri kullanmayı tavsiye ediyor. Toz pudra ve farlar bu yaşlarda makyajın ömrünü uzatmak için ideal. Ayrıca özel bakım ve temel bir cilt temizliği için haftada bir kez çeşitli maskeler (özellikle kil maskesi) uygulamak gerekiyor.

30'lu yaşlar Karma ciltler
Karma yapıda değişik problemlere sahip bir ciltteki problemler nasıl giderilir? Veya günboyu yoğun stres yaşayan ve uykusuzluk çeken biri sabah aynada karşılaştığı yorgunluk izlerini nasıl silebilir?

30'lu yaşlarda T bölgesi olarak adlandırılan burun çevresi ve alnın yoğun bir şekilde yağlanması, maske ve özel ürünler yardımıyla gideriliyor. Daha sonra C vitamini içeren kremlerle günlük cilt bakımı tamamlanıyor. Ancak sigara, düzensiz bir yaşam, uykusuzluk ve alkol bu yaşlarda cildin bir numaralı düşmanı.

İyi ve uzun bir uyku ise cildi kendine getiren en doğal yöntem. Uyandıktan sonra ise papatya ve nişastayla yapılan kompres, alkolün ve nikotinin damarlarda yarattığı genişlemeyi önlüyor. C vitamini içeren maskeler ile cilt ihtiyacı olan nemi alıyor, stresten dolayı oluşan parlamayı önlüyor.

40'lı yaşlar Cansız cilt
Olgun ciltlerde ışıltı veren kozmetikler kullanılabilir mi? C vitamini ve peeling ne kadar etkilidir? Cilt eski haline döner mi? Bu yaşlarda ciltte oluşan parlama dışında bazı lekeler ve ince çizgilerden de söz edilebilir. C vitaminli maskelerin önerildiği bu tip ciltlerde, glikolik asit içeren kremlerle birlikte kullanılan SBF 15'li günlük nemlendirici kremler tavsiye ediliyor.

Geceleri yatmadan önce cilt bakımını tamamlamak için besleyici özel gece kremleri kullanmak şart. Lifting etkisi yaratan ve glikolik asit içeren kremlerle yapılan cilt tedavilerinde C vitamini, kolajen ve elastin açısından zengin, cilde ışıltı sağlayan ürünler kullanılıyor. 30-35'li yaşlardan itibaren ciltte oluşan ince çizgilerden kurtulmanın bir başka yolu da bu konuda uzman kişilerin yönlendirdiği estetik ve güzellik merkezlerine başvurmak.

Mesela Lavinia Estetik ve Güzellik Merkezi, bileşiminde A ve E vitaminleri, protein, lipozom, kolajen ve elastin lifler gibi tamamen doğal ürünler bulanan serisiyle özel bir cilt bakımı
yapıyor. Yaşlanmaya bağlı olarak göz, ağız çevresi, alın ve boyunda oluşan ince ve derin çizgiler tedavi ediliyor. Bu özel tedavi, cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturarak
yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.

Sonsuz gençlik Lifting
Yaşlanmanın cilt üzerindeki izlerini kolay ve hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak mümkün. Bugün çene, yanaklar ve boyunda sarkan bölgeler için kullanılan yöntemlerden biri "Pro- Slim 24".

Bu tedaviyle kişinin yaşı, cilt türü ve deformasyonun derecesine göre belirlenen seanslar sonucunda kısa sürede gergin bir cilt ediliyor. 30-35 yaşından itibaren tüm kadınlara
uygulanan yöntem, 40 dakikalık seanslar halinde haftada iki kez uygulanıyor.

Oje kullanma kılavuzu



Oje, kadınların bir türlü vazgeçemediği alışkanlıklarından biri. Ama ojeyi kullanırken de dikkat etmemiz gereken kurallar var.

İşte birkaç örnek...

1. Eğer ojeyi çok kalın sürerseniz asla oje çıkartıcısı ile inceltmeye çalışmayın, bu ojenin parlaklığını ve dayanıklılığınıazaltacaktır.

2. Ojenin kuruması için zamana ihtiyacınız olacak, bu yüzden yatmadan birkaç saat önce sürün. Çabuk kuruması için buzlu suda birkaç dakika bekletmek işe yarayacaktır.

3. Daha fazla parlaklık ve dayanıklılık için, oje koruyucusunu her gün yenileyebilirsiniz.

4. Oje renginizi seçerken unutmayin ki, koyu renkler kısa ve köşeli, açık ve pastel renkler uzun ve oval tırnaklarda daha iyi duracaktır.

5. Tırnaklarınıza şekil verirken tırnak tipinize en uygun şekli verirseniz ojeniz daha güzel görünür.

6. Ojelerinizi sıcak bir yerde saklamak kıvamını bozacaktır, o yüzden en iyisi buzdolabında saklamaktır.

Sivilcelerden kurtulun



Sivilceleriniz sorun olmaya başladıysa, tedavinin zamanı gelmiş demektir. Ancak tedavinizi yaparken dikkat etmeniz gereken ayrıntıları da unutmayın!

1. Cilt toniğinin az alkol içermesine özen gösterin ve antiseptik ve ağrı dindirici maddelerle zenginleştirilmiş olanları tercih edin.

2. Kullanacağınız temizlik malzemelerinin, cildi rahatlatıp yağ üretimini azaltan A, E, F vitaminleri, lavanta, biberiye, mercanköşk, adaçayı gibi bitki özlerini içeren malzemeler olmasına özen gösterin.

3. Cildiniz kötü durumdaysa, bir uzmana derin temizlik yaptırın.

4. Makyaj yapmayı seviyorsanız, cildiniz için özel hazırlanmış ürünler kullanmaya özen göstermelisiniz. Yağsız bir toz fondoteni bir sünger yardımıyla uygulayabilirsiniz.

5. Koruyucu krem kullanacaksanız, cilde mat bir görünüm verenleri tercih edin. Çünkü bunların içindeki yağlı kısım, deriyle direkt olarak temas etmez.

Doğru parfüm, doğru erkek gibidir



Herkesin kendine özgü özel bir parfümü vardır. Ama önemli olan bu parfümü bulabilmek, hangi grup kokunun kendinize daha çok yakıştığını anlayabilmektir.

Sözün kısası doğru parfümü bulmak doğru erkeği bulup, aşık olmak gibi bir şeydir. Parfümü ilk koklayışta etkilenir, ikincisinde heyecanlanır, üçüncüsünde de ona teslim olursunuz!

Piyasada bulunan yüzlerce parfümü denemek çok zor biliyoruz. Ya arkadaşlarınızdan ya da büyük mağazalardaki deneme şişelerinden faydalanmaktan baska yolunuz yok. İşte doğru parfümü bulmak için bazı öneriler...

1. Aradığınız parfümü asla tek kelime ile mesela, hafif veya romantik diyerek anlatmaya çalışmayın. Görevli satış elemanı ile sizin hafif parfümler konusundaki fikirleriniz tamamen
farklı olabilir. Onun için daha önce severek kullandığınız parfümlerden örnekler vererek seçiminizi yapmaya çalışın.
2. Beğendiğiniz parfümleri önce kağıtlar üzerine sıkarak deneyin ve ön elemenizi yapın. Bir kerede üç veya dörtten fazla parfüm denememeye özen gösterin. Fazla parfüm koklarsanız hepsinin kokusunu alamazsınız. 3. En beğendiğiniz parfümü sıktığınız kağıdı yanınıza alın ve bütün gün yanınızda taşıyın. Bakalım birlikte olmaktan hoşlanacak mısınız? Biliyorsunuz, bir aşkın gerçek olup olmadığı ancak zamanla anlaşılabilir.

4. Kokular farklı tenlerde, farklı sonuçlar verir. Bu nedenle parfümün istenilen etkiyi göstermesi için tene uyum sağlaması gerekir.

5. Parfüm denerken en hafif olanından başlamalısınız. Kokunun daha iyi algılanabilmesi için hareket ettikçe yayılabileceği bölgeler olan el üzeri, bilek veya dirsek içine parfüm denenmelidir.

Parfüm sürmenin püf noktaları:
1. Parfüm, vücuttaki tüm nabız noktalarına, boyun, bilek, dirseğin iç kısmı ile dizlerin arka kısmına birkaç damla sürülmeli.

2. Kollu veya kolsuz giysiler giyilse de kokuyu sürmek için en iyi yer, kolun üst kısmıdır.

3. Güneşe ve ışığa çıkmadan önce parfüm kullanmayın. Işığa duyarlı ciltlerde güneşe çıkarken parfüm kullanılması leke yapabilir.

4. Parfüm, narin, canlı ve çevreye duyarlı bir üründür. Değişmesini önlemek için güneş ve sıcaktan uzak tutulmalıdır. Kullandıktan hemen sonra kapağı kapatılmalıdır.

5. Parfüm, bütün bir yıl boyunca kullanılabilir. Sıcak havalarda daha az miktarda ama daha sık sürülmelidir. Soğuk havalarda ise daha çok miktarda ama daha seyrek kullanılmalıdır.