20 Ağustos 2010 Cuma

Oje Sürmenin İncelikleri



Rengârenk ojeler tırnaklarınızı süslerken, ellerinizin güzelliğini vurgular. Doğru seçimlerle aynı anda hem tırnak bakımı yapabilir hem de ojenin güzelleştirdiği tırnaklarınızın keyfini yaşayabilirsiniz.


Ellerinizin bakımlı ve güzel görünmesini istiyorsanız manikür yaptırdıktan sonra tırnak biçiminize uygun oje ile tamamlamalısınız.


Doğru törpüleme ve oje sürme yöntemleriyle hem tırnakların daha güzel hem de daha güçlü görünmesini sağlayabilirsiniz.


Tırnaklarınızı törpülerken tırnak yapınıza göre hareket etmelisiniz. Dar yapılı tırnaklarınız varsa; köşeli törpüleyerek daha kuvvetli görünmelerini, geniş ise uzun bırakıp, yuvarlak törpüleyerek daha ince görünmelerini sağlayabilirsiniz.


Renk seçimini tırnaklarınızın şekline göre yapmalısınız. Kısa ve Köşeli tırnaklar için koyu renkler, uzun ve yuvarlak biçimli tırnaklar için açık ve pastel tonlarını tercih edebilirsiniz.


Ojenizin kalıcı olması için törpüleme işlemi ile oje sürümünün aynı gün içinde olmamasına özen gösterin.


Oje sürmeden önce tırnaklarınıza koruyucu sürün. Sürdüğünüz koruyucuyu tırnak uçlarında yoğun uygulayarak ojenizin tırnak uçlarındaki ömrünü uzatın.


Ojenizi sürmeye tırnağınızın tam ortasından başlayın ve üç seferde oje sürme işlemini tamamlayın. Birinci katı tüm tırnaklarınıza uyguladıktan 2 dakika sonra ikinci katı sürmeye başlayıp yine her bir tırnağı üç adımda bitirin. Parlak bir görüntü elde etmek için 2. kat oje kuruduktan sonra parlatıcı uygulayabilirsiniz.


Ojenizin çabuk kurumasını istiyorsanız buzlu su dolu kabın içinde ellerinizi 1-2 dakika bekletmeniz yeterli olacaktır.

Kaynak: kadin.tr.msn.com

Bronz ten için bitkisel formül



Hem güneşten kaçayım, hem de çikolata renkli olayım diyorsanız, bitkisel bronzlaşma tam size göre!


Kaç yaşında olursa olsun her kadının idealinde yazın, kahverengi bronz bir ten yatar. Bazı doğal yağların karışımı ile elde edilen doğal bronz ten, yaz boyunca kolay kolay bedeninizi terketmez. Bitkisel bronzlaşma, sanki saatlerce güneş altında yatmış gibi kahverengi bir ten sağlar. Henüz denize gidemeyenler için de ideal. Balkonda bile uygulayabilirsiniz. Balkonunuz yoksa, dilerseniz evin bahçesinde bacaklarınıza sürüp, sonucu bekleyebilirsiniz. Beyaz bacaklarla şort veya etek giymek istemeyenlere adeta bir kurtarıcı gibi… Bunun için kakao yağı, havuç yağı, kayısı yağı, buğday yağı, susam yağı ve badem yağı kullanılıyor. Ancak formülü önemli.

Nasıl kullanılır?


Önce güneş koruma faktörlü bir krem sürüp, 1 veya 2 saat güneşte kalın.. Sonra bitkisel bronzlaştırıcı karışımı sürün. Uygulama saatinin 16.00 veya 17.00 olmasına dikkat edin. 3 veya 4 gün sonra sonuçtan memnun olacaksınız.

Ancak bitkisel bronzlaşmayı güneşten korunmak için değil, sadece doğal çikolata bir tene kavuşmak için uygulamalısınız.


‘Yaz günü beyaz tenli olmak istemiyorum’ diye yakınıp her şeyi ilk günde elde etmek isteyenler var: ‘Hemen bronzlaşayım’ gibi 1 günde hedefe ulaşmak isteyenler, deniz kıyısında da daha ilk gün, ‘bugün çikolota rengim olacak’ diye güneşin altına serilirler. İşte en tehlikelisi bu. Bronz ve ışıltılı bir bedene hemen kavuşmalıyım diye bir acelecilik içine girerseniz, sağlığınızdan ve güzelliğinizden kesinlikle olursunuz. Ne kadar çabuk bronzlaşma elde ederseniz, o kadar çok zararla karşılaşırsınız. o nedenle bitkisel yağın sonucu için 4 veya 5 gün bekleyin.


Deniz kenarında uygulama şekli

Bitkisel bronzlaştırıcı karışımı plajda kullanmanın yolu ise farklı. Denize gittiğiniz ilk gün değil, birkaç gün (4 veya 5 gün) sonra uygulamalısınız. Bu yağlar sadece şahane bir doğal bronzluk sağlar. İlk birkaç gün deniz kıyısında koruma faktörü bulunan güneş yağı ile güneşlendikten sonra kullanıma geçin. Denizdeki 4. gününüzde, akşam üzeri saat 17.00 sıralarında bitkisel bronzlaşma yağını kullanın. Bu yolla KALICI bronzluğu elde edersiniz. Kısa sürede ‘çikolata bir ten’e kavuşmanız için 4 veya 5 gün yeterli.


Güneşin tahribatına doğal yardım

Yazın güneşin tahribatından, yaşlandırıcı etkisinden korunmak için yiyeceklerinizi de ona göre seçmelisiniz. Güneşin zararlarına karşı “betakaroten” koruyucu görevi üstlenir. B5 ve C vitaminli besinler de yararlıdır. Domates, dereotu, kavun, ıspanak, kayısı, maydanoz, yeşil biber ve asma yaprağı bol bol kullanmanız gereken besinler arasında. Tipik yaz sebzesi domates de yazın sık tüketilmesi gereken besinler içinde olmalı.

Besin değeri bir yana, domates yiyenlerin bronzluğunu daha uzun süre koruduğu gözlenmiş. Güneş cildi erken yaşlandırdığı için, içinde antioksidan bulunan kivi ve çilek de tüketilecek meyvelerden sadece ikisi. Salatalık, sarımsak, böğürtlen, şeftali ve kiraz da yaz için önemli besinler. Tabii bunların yanında yoğurt, taze olmak kaydıyla tavuk ve balık etini de ihmal etmeyin.


Volkan Kurt

Mahmure.com uzmanı

Sonsuza Kadar Tüysüz ve Pürüzsüz



Tarihin binlerce yıllık sürecinden bu yana, kadınların tüysüz olması bir güzellik göstergesi. Erkeklerde, bu bir alışkanlık değil. Fakat kadınlarda estetik veya hijyenik nedenlerden dolayı deriyi tüylerde kurtarıp, düzgün, pürüzsüz hale getirmek çok önemli.


Mevsimler tüylerin varlığını daha çok öne çıkarıyor. Yazın boğucu sıcaklar, kapalı giymeye izin vermiyor. Havadar elbiseler giymek ve kolları, bacakları açıkta bırakmak şart. Terleyip kokmamak için de koltuk altarını temiz hale getirmek lazım.


Yaz elbiseleri çekici, kadınsı bir görünüm yaratır ama ipek gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak kaydıyla. Çünkü bedenin belirli yerlerindeki istenmeyen tüy görüntüsü kadınsı imajın en büyük düşmanı.


Dekolte kıyfetlerle veya plajda güneşlenirken sizi ele verecek olan bu tüylerden kurtulmanın çözümlerinden söz açmak istiyorum bu yazımda.

Jiletle tüy almak!


Herkese en kolay gelen epilasyon yöntemi; jilet kullanmak. Koltuk altı veya bikini bölgesindeki istenmeyen tüyleri kaldırmak için bu yöntem hızlı çözüm olarak bilinmekle beraber, aslında tüyleri besliyor. İki gün bile geçmeden cilt yeniden aynı işleme ihtiyaç duyuyor. Ağdada ise küçük kılları almak mümkün değil. Ağda sonrası cımbızla küçük kıllara savaş açmak hem zaman kaybı hem acıtan bir yol. Jiletin kazıdığı kıllar, her an yeniden çıkmaya hazır olduğu için, aynanın önünde sık sık koltuk altlarını kontrol etmek “tüy kabusunun” bir refleksi.


Denize ya da havuza giderken saatlerimizi tüylerimizle uğraşarak geçirmek, çıktı mı, çıkacaklar mı diye endişelermek, yazın tadını çıkarmayı engelliyor. Ben bu konuda modern yaklaşımlardan uzak kalmamayı öneriyorum. Çünkü çağdaş kadınların çoğu jiletleri ve ağda bezlerini çoktan çöpe attı. Günümüzde tüm bu sıkıntıların alternatifi olarak lazer epilasyon, sonsuza kadar tüysüz kalmanın yeni yolu. Alexandrite lazer, en etkili yöntem olduğu için, çok tercih edilen bir çözüm yolu. Bu lazer, tüylere rengini veren “melanin” adlı boyar madde tarafından emilir.. Bu sayede tüy diplerine kadar ulaşır. Tüy kökünün etrafındaki hücreleri tekrar tüy oluşturamayacak şekilde etkiler.


Yazın lazer yapılır mı?

Lazer epilasyonun yazın yapılamayacağı yönündeki genel düşünce aslında çok yanlış: Vücudunuzun pek çok bölgesine yaz boyunca da rahatlıkla lazer epilasyon yaptırabilirsiniz. Koltukaltları gibi güneş görmeyen kısımlar, zaten kavurucu ağustos sıcağında bile rahatlıkla lazer epilasyon yapılabilen bölgeler. (Sadece kollarınız çok direk güneş aldığı için yaz meviminde bu uygulamayı yapmak çok kolay değil)

Lazer epilasyondan birkaç gün sonra, rahatlıkla denize girebilirsiniz. 30 plus bir güneş koruyucu kullanmak ve güneşin zararlı etkilerinin en fazla olduğu öğle saatlerinden kaçınmak kaydıyla. Bu zaten hepimizin uyması gereken genel bir kural. Pürüzsüz bir cilt sağlamak ve uzun ömürlü etki yaratmak için Lazer prosedürünü ciddiye alın.

Güneşlendikten sonra, melanin aktivasyonunun azalması için 1 ay gibi bir süre yeterli. Lazer de, seans aralıkları 2 ay olduğu için, bir çok kadın seans dönemlerini tatil tarihlere göre ayarlıyor.

Sonuç olarak, kadınlık zor. Güç ve moral toplamak için önce bedenimizi saygıdeğer hale getilelim. Umutmayın kültürümde tüylere sahip bir kadın itici bulunur.


Yüzünde bir gülümsemeyle sıcak günleri karşılamınızı diliyorum.

Dr. Beyhan Arıkan

www.naturalazer.com

Doğal malzemelerle peeling tarifi



Evdeki malzemelerle doğal bir peeling hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

2 bardak esmer şeker
2 çorba kaşığı beyaz şeker
1 çorba kaşığı bal
1/4 bardak zeytin yağı

Temiz cilde uygulayın

Beyaz ve esmer şekeri bir kaseye koyun, ardından zeytin yağı ve balı ilave edin.

Malzemeleri bir çatal yardımıyla karıştırın. Karışımı banyonuzda su geçirmez ve dayanıklı bir kabın içinde muhafaza edin. Her banyodan sonra bu karışımı dairesel hareketlerle vücudunuza yedirerek uygulayın. Vücudunuzun sivilce sorunu olmayan her bölgesinde kullanabilirsiniz. Bu yüzden sorunlu bir cildiniz yoksa yüzünüze de uygulayabilirsiniz. Ardından bol suyla durulayın ve temiz bir havluyla kurulanın. Temiz cildinize uygulayacağınız bu doğal peeling sayesinde ölü derilerinizden arınabilirsiniz.

Ayak Bakımı için Öneriler



Nasır, su toplaması, sertleşen topuklar ve yorgun ayaklar için pratik çözüm ve bakım önerileri…


Nasırlar

Ayak tabanınızda yeni oluşan nasırlardan birkaç gün içinde kolayca kurtulmak ister misiniz? Cevabınız evet ise yapmanız gereken çok basit! 1 limon kabuğunu iç kısmı nasırın üzerine gelecek şekilde yerleştirip, sabitlemek için bantla yapıştırın. Bütün gece ayağınızda kalmasını sağlayın. Birkaç gün üst üste uygulamayı tekrarlayın. Nasırlarınızın yok olduğunu göreceksiniz.


Yorgun Ayaklar

Tüm oturarak ya da ayakta durarak çalışıyorsanız; işten eve geldiğinizde ayaklarınız yorgun ve şiş olabilir. Ayaklarınızı canlandırmak için nane, biberiye, limon özlü nemlendirici kremlerden birini masaj yaparak sürün. Bu sayede hem ayaklarınız dinlenecek hem de teninizin kadife gibi yumuşacık olacaktır.


Su Toplaması

Yeni aldığınız ayakkabılar, ayağınızda su toplanmasına ve canınızın acımasına neden olabilir. Su toplamış ayaklarınızı sabunlu suyla yıkayın, yumuşak bir havluyla nazikçe kurulayın. Antibiyotik içerikli bir kremi masaj yaparak ayaklarınıza sürün. Çorap giymeden birkaç saat boyunca çıplak ayakla kalmaya çalışın.


Sertleşen Topuklar

Hatalı ayakkabı seçimi ya da yetersiz ayak bakımı gibi etkenlere bağlı olarak topuklarınız sertleşip çatlayabilir. Pratik ve hızlı 2 farklı çözümle yumuşacık topuklara sahip olabilirsiniz.

Gece uyumadan önce topuklarınıza bolca vazelin sürüp pamuklu çorap giyin. Bütün gece çoraplarınızı çıkarmadan uyuyun.

Yüz nemlendiricisi olarak kullandığınız bakım maskesini ayaklarınıza uygulayın. Pamuklu çorap giyip 1-2 saat bekleyin. Sürenin sonunda ılık suyla durulayıp kurulayın.


Mantar

Havuz, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarından ya da hatalı ayakkabı seçiminden dolayı mantar sorunu yaşayabilirsiniz. Mantar hastalığı için öncelikle temizliğe en yüksek düzeyde özen gösterin. Ayaklarınızı yıkadıktan sonra iyice kurulayın ve pudralayın. İlerlemiş mantar hastalığı için mutlaka doktorunuzdan tıbbi yardım alın.

Kaynak: kadin.tr.msn.com

Turuncu ruj nasıl kullanılır?



Artık sıkıcı kırmızı rujlardan kurtulma zamanı geldi. Yazın sıcaklığı ve neşesi dudaklara taşıyor.


Turuncu rujlar Prada, Twinkle by Wenlan ve Nanette Lepore’un 2010 İlkbahar/Yaz defilelerinde başroldeydi. Ayrıca January Jones, Ciara, Sienna Miller gibi birçok ünlü; kimi mat kimi parlak turuncu rujlarıyla boy gösterdi.


M.A.C. Kozmetik Makyaj Uzmanı Romero Jennings’e göre, “Kırmızı yerini hala korusa da, sanırım tasarımcılar ve yaratıcı beyinler, geçtiğimiz kışın sert etkili trendlerine, güneşin sıcaklığını katmak istediler. Böylece, her cilt renginde harika duran turuncu rujların doğuşuna tanık olduk.”


Başka tonlarla birlikte kullanın

Turuncu rujların çok dikkat çekici olması kimilerini korkutsa da, kat kat kullunıldığında harika sonuçlar elde edilebilir. Bunun için Jennings’in önerisi şu şekilde: “Ben ten rengi bir duduk kaleminin üzerine çarpıcı tonda bir turuncu rujla renk verip, altın rengi bir parlatıcıyla etkiyi hafifletmeyi seviyorum.”


Bir yaz akşamı tulumla ya da mini bir elbiseyle kullanacağınız turuncu rujunuzla nefes kesici bir görünüme kavuşabilirsiniz. Böyle dikkat çekici bir renkle en iyi giden ikili ise bronz bir ten ve metalik göz farı. Hatta bu moda ilginizi çektiyse tırnaklarınızda da neon turuncu kullanmayı düşünebilirsiniz.

Kaynak: Trendus.com

Kıvırcık Saçlarınız Elektriklenmesin



Sıcak ve nem her türlü saçın elektriklenmesine neden olur ama belki de en fazla kıvırcık saçların. New York’un en önemli salonlarının uzmanlarına elektriklenmeyi önleyici sırlarını sorduk:

Dalgalarınızı çevirin. Nemlendirici bir şampuan ve derin bir krem kullandıktan sonra saçlarınızı tarayın ve havluyla kurulayın. Her yerine jöle sürün ve parmaklarınızın etrafında sararak bütün bölümlerini kıvırın. Eğer tekdüze bir görünüm istemiyorsanız, ince saçlarınızın yanında kalın kıvırdığınız kısımlar olsun.

Parmak tarak. Saçlarınıza nemlendirici krem uyguladıkatn sonra daha ıslakken geniş dişli bir tarakla tarayın. Şeklillendirici ürün sürün (Jöle yada köpük) ve parmaklarınızla tarayın. Sakın fırçalamayın!

Saçlarınıza dokunmayın. Bir kere saçlarınız kuruduktan sonra dokunmayın. (dokunmak elektriklenmeyi artırabilir.) Eğer tazelenmek istiyorsanız, dalgalarını dikkalice parmaklarınızla ayırın. Ya da hafifçe sprey sıkın ve dalgalar güçlendirmek için hafifçe buruşturun.

Nemi uzak tutun. Saçlarınızın nemle deliye dönemsinin nedeni, havadaki nemin saçın gövdesini genişletmesidir. Eğer saçlarınız krem doluysa nemin girmesi daha zordur. Yazın haftalık iyi kremlenmiş bir uygulama yapın. Her zaman nemlendirici bir şampuan ve krem kullanın. Eğer saçlarınız kalınsa, durulanmayan bir krem tercih edin.

Saç tipinize uygun ürünler kullanın. Eğer saçlarınız inceyse, fazla krem kullanmamak konusunda dikkatli davranın. Jöle yerine köpük gibi hafif bir şekillendirici ürün kullanın.

Dalga canlandırıcı bir ürün deneyin. Bazen “hacim verici” olarak adlandırılan ve eczanelerde bulunan bu ürünler dalgaları belirginleştirir ama sert yapmazlar. Bunları ıslak saça diplerden uçlara doğru uygulayınız. Dalgalarınızı ellerinizle gevşeterek doğal olarak kurumasını sağlayın.

Saçlarınızı kıvırın. Daha uzun zaman alır ama bigudi ya da maşa da dalgalarınızı belirginleştirirken elektriklenmeyi de azaltır.

Doğru saç kesimini bulun. Bir kuaför saçı elektriklenmeyi artıracak ya da azaltacak şekilde kesebilir. Tıraş makinesi ile kesilmiş çok kıvırcık saç elektriklenebilir, örneğin. (traş makinesine kırıklara yol açabilir.) Öte yandan, Eğer uzun kıvırcık saçlarınız varsa kuaför katlı açılar vererek dalgalarınızı artırabilir. Eğer kıvırcık saçlarınızı artıran bir kesim istiyorsanız bunu kuaförünüze söylemeyi unutmayın!

Kaynak: iVillage Türkiye