20 Ağustos 2010 Cuma

Saç Kremleri Saçınızı Nemlendiriyor Mu?



Nicole Kidman, Jennifer Aniston, Katie Holmes, Angelina Jolie, Julia Roberts, Cameron Diaz, Jessica Simpson ve Lindsay Lohan… Hepsinin ortak noktası; gür, seksi ve güzel saçları olması. Saç renkleri mükemmel ve aynen reklamlardaki gibi parlak duruyor. Fakat, bu kadar muhteşem gözüken bir saç aynı zamanda sahteymiş gibi de gözükebilir. Son zamanlarda tüm ünlüleri harika saçlarla görüyoruz, saçların sağlıklı ve doğal görünmesi eskiye oranla daha çok trend oldu. İşte bu yüzden saçınızı doğru şekilde nemlendirmek için doğru bir zamandayız.

Saç kremleri işe yarıyor mu?

İlk sorumuz; saç kremleri işe yarıyor mu? Herkes saçımızın saç derisinden çıktıktan sonra ölü olduğunu bilir, peki onu tekrar hayata nasıl döndürürüz? Evet, saç hiç bir zaman tekrar canlanamaz ama, onun daha iyi görünmesini sağlayabiliriz. Saç kremleri, işe yarayan kandırmacalardır. Bir çoğu bir çeşit protein yapı taşı olan amino asitler içerir. Bu madde saçınızı kaplar ve büyük bir çoğunluğu suyla durulanmaz.

Saç kremleri saçı nemlendirebilir, güçsüz saçları güçlendirebilir, kolay taranmasını sağlayabilir, saçlara parlaklık verebilir. İyi durumdaki saçlar aynen genç kızlığınızdaki saçlarınıza benzer. Yani; daha canlı, aynen sağlıklı bir cilt ve parlak gözler gibi… 30 yaşın üzerindeki herkes neden bahsettiğimi anlayabilir.

O eski görüntüyü sağlamak için önce saçımızı nasıl hırpalamamamız gerektiğini anlamalıyız. Saçınıza şevkatle davranın, nemlendirme en önemli anahtardır. Sprey ürünlerini, saç şekillendiricilerini ve saç boyalarını çok fazla kullanırsanız saçınızı bir o kadar çok da nemlendirmeniz gerekir.

Saçınızın durumu çoğunlukla onun yapısıyla ilgilidir; örneğin kıvırcık saçlar daha kurudur ve kıvırcık saçlar için daha fazla ve daha etkili nemlendiriciler kullanılmalıdır.

Öneri 1: Eğer gerçekten kuru bir saçınız varsa saç kreminizi durulanan cinsten bile olsa çok fazla durulamayın.

Öneri 2: Daha yoğun bir saç kremini sadece saçınızın ucuna uygulayın. Güzel bir saç ancak yumuşak olur. Gerçekten yumuşak saçlara sahip oluncaya kadar daha çok saç kremi kullanmaktan çekinmeyin.

Güzellik Notu: Hacim verdiği söylenen şampuanlar ve saç kremleri saça hacim vermezler. Sadece saçınızı daha düz ve yağlı yaparlar. Eğer normal saçlara sahip iseniz sadece değişik markalar deneyin ve kendinize en uygun saç kremini bulun. Eğer saçınız yıkandıktan sonraki ikinci gün hala güzel görünüyorsa size uygun saç kremini bulmuşsunuz demektir. Ve genellikle bu çok fazla para vermeniz gereken bir marka olmayacaktır.

Durulanmayan saç kremleri çoğunlukla fazlasıyla kuru veya boyalı saçlar için en iyisidir. Yeni bakımlı saçlarınız 60’ların ya da 70’lerin parlak ve kabarık saçlarına benzeyebilir. Ama baş döndüren, güneşte parlayan, rüzgarla danseden saçlar bu yılın en önemli trendi. Bu yüzden saç kreminizi asla unutmayın.

Kaynak: iVillage Türkiye

Oje Sürmenin İncelikleri



Rengârenk ojeler tırnaklarınızı süslerken, ellerinizin güzelliğini vurgular. Doğru seçimlerle aynı anda hem tırnak bakımı yapabilir hem de ojenin güzelleştirdiği tırnaklarınızın keyfini yaşayabilirsiniz.


Ellerinizin bakımlı ve güzel görünmesini istiyorsanız manikür yaptırdıktan sonra tırnak biçiminize uygun oje ile tamamlamalısınız.


Doğru törpüleme ve oje sürme yöntemleriyle hem tırnakların daha güzel hem de daha güçlü görünmesini sağlayabilirsiniz.


Tırnaklarınızı törpülerken tırnak yapınıza göre hareket etmelisiniz. Dar yapılı tırnaklarınız varsa; köşeli törpüleyerek daha kuvvetli görünmelerini, geniş ise uzun bırakıp, yuvarlak törpüleyerek daha ince görünmelerini sağlayabilirsiniz.


Renk seçimini tırnaklarınızın şekline göre yapmalısınız. Kısa ve Köşeli tırnaklar için koyu renkler, uzun ve yuvarlak biçimli tırnaklar için açık ve pastel tonlarını tercih edebilirsiniz.


Ojenizin kalıcı olması için törpüleme işlemi ile oje sürümünün aynı gün içinde olmamasına özen gösterin.


Oje sürmeden önce tırnaklarınıza koruyucu sürün. Sürdüğünüz koruyucuyu tırnak uçlarında yoğun uygulayarak ojenizin tırnak uçlarındaki ömrünü uzatın.


Ojenizi sürmeye tırnağınızın tam ortasından başlayın ve üç seferde oje sürme işlemini tamamlayın. Birinci katı tüm tırnaklarınıza uyguladıktan 2 dakika sonra ikinci katı sürmeye başlayıp yine her bir tırnağı üç adımda bitirin. Parlak bir görüntü elde etmek için 2. kat oje kuruduktan sonra parlatıcı uygulayabilirsiniz.


Ojenizin çabuk kurumasını istiyorsanız buzlu su dolu kabın içinde ellerinizi 1-2 dakika bekletmeniz yeterli olacaktır.

Kaynak: kadin.tr.msn.com

Bronz ten için bitkisel formül



Hem güneşten kaçayım, hem de çikolata renkli olayım diyorsanız, bitkisel bronzlaşma tam size göre!


Kaç yaşında olursa olsun her kadının idealinde yazın, kahverengi bronz bir ten yatar. Bazı doğal yağların karışımı ile elde edilen doğal bronz ten, yaz boyunca kolay kolay bedeninizi terketmez. Bitkisel bronzlaşma, sanki saatlerce güneş altında yatmış gibi kahverengi bir ten sağlar. Henüz denize gidemeyenler için de ideal. Balkonda bile uygulayabilirsiniz. Balkonunuz yoksa, dilerseniz evin bahçesinde bacaklarınıza sürüp, sonucu bekleyebilirsiniz. Beyaz bacaklarla şort veya etek giymek istemeyenlere adeta bir kurtarıcı gibi… Bunun için kakao yağı, havuç yağı, kayısı yağı, buğday yağı, susam yağı ve badem yağı kullanılıyor. Ancak formülü önemli.

Nasıl kullanılır?


Önce güneş koruma faktörlü bir krem sürüp, 1 veya 2 saat güneşte kalın.. Sonra bitkisel bronzlaştırıcı karışımı sürün. Uygulama saatinin 16.00 veya 17.00 olmasına dikkat edin. 3 veya 4 gün sonra sonuçtan memnun olacaksınız.

Ancak bitkisel bronzlaşmayı güneşten korunmak için değil, sadece doğal çikolata bir tene kavuşmak için uygulamalısınız.


‘Yaz günü beyaz tenli olmak istemiyorum’ diye yakınıp her şeyi ilk günde elde etmek isteyenler var: ‘Hemen bronzlaşayım’ gibi 1 günde hedefe ulaşmak isteyenler, deniz kıyısında da daha ilk gün, ‘bugün çikolota rengim olacak’ diye güneşin altına serilirler. İşte en tehlikelisi bu. Bronz ve ışıltılı bir bedene hemen kavuşmalıyım diye bir acelecilik içine girerseniz, sağlığınızdan ve güzelliğinizden kesinlikle olursunuz. Ne kadar çabuk bronzlaşma elde ederseniz, o kadar çok zararla karşılaşırsınız. o nedenle bitkisel yağın sonucu için 4 veya 5 gün bekleyin.


Deniz kenarında uygulama şekli

Bitkisel bronzlaştırıcı karışımı plajda kullanmanın yolu ise farklı. Denize gittiğiniz ilk gün değil, birkaç gün (4 veya 5 gün) sonra uygulamalısınız. Bu yağlar sadece şahane bir doğal bronzluk sağlar. İlk birkaç gün deniz kıyısında koruma faktörü bulunan güneş yağı ile güneşlendikten sonra kullanıma geçin. Denizdeki 4. gününüzde, akşam üzeri saat 17.00 sıralarında bitkisel bronzlaşma yağını kullanın. Bu yolla KALICI bronzluğu elde edersiniz. Kısa sürede ‘çikolata bir ten’e kavuşmanız için 4 veya 5 gün yeterli.


Güneşin tahribatına doğal yardım

Yazın güneşin tahribatından, yaşlandırıcı etkisinden korunmak için yiyeceklerinizi de ona göre seçmelisiniz. Güneşin zararlarına karşı “betakaroten” koruyucu görevi üstlenir. B5 ve C vitaminli besinler de yararlıdır. Domates, dereotu, kavun, ıspanak, kayısı, maydanoz, yeşil biber ve asma yaprağı bol bol kullanmanız gereken besinler arasında. Tipik yaz sebzesi domates de yazın sık tüketilmesi gereken besinler içinde olmalı.

Besin değeri bir yana, domates yiyenlerin bronzluğunu daha uzun süre koruduğu gözlenmiş. Güneş cildi erken yaşlandırdığı için, içinde antioksidan bulunan kivi ve çilek de tüketilecek meyvelerden sadece ikisi. Salatalık, sarımsak, böğürtlen, şeftali ve kiraz da yaz için önemli besinler. Tabii bunların yanında yoğurt, taze olmak kaydıyla tavuk ve balık etini de ihmal etmeyin.


Volkan Kurt

Mahmure.com uzmanı

Sonsuza Kadar Tüysüz ve Pürüzsüz



Tarihin binlerce yıllık sürecinden bu yana, kadınların tüysüz olması bir güzellik göstergesi. Erkeklerde, bu bir alışkanlık değil. Fakat kadınlarda estetik veya hijyenik nedenlerden dolayı deriyi tüylerde kurtarıp, düzgün, pürüzsüz hale getirmek çok önemli.


Mevsimler tüylerin varlığını daha çok öne çıkarıyor. Yazın boğucu sıcaklar, kapalı giymeye izin vermiyor. Havadar elbiseler giymek ve kolları, bacakları açıkta bırakmak şart. Terleyip kokmamak için de koltuk altarını temiz hale getirmek lazım.


Yaz elbiseleri çekici, kadınsı bir görünüm yaratır ama ipek gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak kaydıyla. Çünkü bedenin belirli yerlerindeki istenmeyen tüy görüntüsü kadınsı imajın en büyük düşmanı.


Dekolte kıyfetlerle veya plajda güneşlenirken sizi ele verecek olan bu tüylerden kurtulmanın çözümlerinden söz açmak istiyorum bu yazımda.

Jiletle tüy almak!


Herkese en kolay gelen epilasyon yöntemi; jilet kullanmak. Koltuk altı veya bikini bölgesindeki istenmeyen tüyleri kaldırmak için bu yöntem hızlı çözüm olarak bilinmekle beraber, aslında tüyleri besliyor. İki gün bile geçmeden cilt yeniden aynı işleme ihtiyaç duyuyor. Ağdada ise küçük kılları almak mümkün değil. Ağda sonrası cımbızla küçük kıllara savaş açmak hem zaman kaybı hem acıtan bir yol. Jiletin kazıdığı kıllar, her an yeniden çıkmaya hazır olduğu için, aynanın önünde sık sık koltuk altlarını kontrol etmek “tüy kabusunun” bir refleksi.


Denize ya da havuza giderken saatlerimizi tüylerimizle uğraşarak geçirmek, çıktı mı, çıkacaklar mı diye endişelermek, yazın tadını çıkarmayı engelliyor. Ben bu konuda modern yaklaşımlardan uzak kalmamayı öneriyorum. Çünkü çağdaş kadınların çoğu jiletleri ve ağda bezlerini çoktan çöpe attı. Günümüzde tüm bu sıkıntıların alternatifi olarak lazer epilasyon, sonsuza kadar tüysüz kalmanın yeni yolu. Alexandrite lazer, en etkili yöntem olduğu için, çok tercih edilen bir çözüm yolu. Bu lazer, tüylere rengini veren “melanin” adlı boyar madde tarafından emilir.. Bu sayede tüy diplerine kadar ulaşır. Tüy kökünün etrafındaki hücreleri tekrar tüy oluşturamayacak şekilde etkiler.


Yazın lazer yapılır mı?

Lazer epilasyonun yazın yapılamayacağı yönündeki genel düşünce aslında çok yanlış: Vücudunuzun pek çok bölgesine yaz boyunca da rahatlıkla lazer epilasyon yaptırabilirsiniz. Koltukaltları gibi güneş görmeyen kısımlar, zaten kavurucu ağustos sıcağında bile rahatlıkla lazer epilasyon yapılabilen bölgeler. (Sadece kollarınız çok direk güneş aldığı için yaz meviminde bu uygulamayı yapmak çok kolay değil)

Lazer epilasyondan birkaç gün sonra, rahatlıkla denize girebilirsiniz. 30 plus bir güneş koruyucu kullanmak ve güneşin zararlı etkilerinin en fazla olduğu öğle saatlerinden kaçınmak kaydıyla. Bu zaten hepimizin uyması gereken genel bir kural. Pürüzsüz bir cilt sağlamak ve uzun ömürlü etki yaratmak için Lazer prosedürünü ciddiye alın.

Güneşlendikten sonra, melanin aktivasyonunun azalması için 1 ay gibi bir süre yeterli. Lazer de, seans aralıkları 2 ay olduğu için, bir çok kadın seans dönemlerini tatil tarihlere göre ayarlıyor.

Sonuç olarak, kadınlık zor. Güç ve moral toplamak için önce bedenimizi saygıdeğer hale getilelim. Umutmayın kültürümde tüylere sahip bir kadın itici bulunur.


Yüzünde bir gülümsemeyle sıcak günleri karşılamınızı diliyorum.

Dr. Beyhan Arıkan

www.naturalazer.com

Doğal malzemelerle peeling tarifi



Evdeki malzemelerle doğal bir peeling hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

2 bardak esmer şeker
2 çorba kaşığı beyaz şeker
1 çorba kaşığı bal
1/4 bardak zeytin yağı

Temiz cilde uygulayın

Beyaz ve esmer şekeri bir kaseye koyun, ardından zeytin yağı ve balı ilave edin.

Malzemeleri bir çatal yardımıyla karıştırın. Karışımı banyonuzda su geçirmez ve dayanıklı bir kabın içinde muhafaza edin. Her banyodan sonra bu karışımı dairesel hareketlerle vücudunuza yedirerek uygulayın. Vücudunuzun sivilce sorunu olmayan her bölgesinde kullanabilirsiniz. Bu yüzden sorunlu bir cildiniz yoksa yüzünüze de uygulayabilirsiniz. Ardından bol suyla durulayın ve temiz bir havluyla kurulanın. Temiz cildinize uygulayacağınız bu doğal peeling sayesinde ölü derilerinizden arınabilirsiniz.

Ayak Bakımı için Öneriler



Nasır, su toplaması, sertleşen topuklar ve yorgun ayaklar için pratik çözüm ve bakım önerileri…


Nasırlar

Ayak tabanınızda yeni oluşan nasırlardan birkaç gün içinde kolayca kurtulmak ister misiniz? Cevabınız evet ise yapmanız gereken çok basit! 1 limon kabuğunu iç kısmı nasırın üzerine gelecek şekilde yerleştirip, sabitlemek için bantla yapıştırın. Bütün gece ayağınızda kalmasını sağlayın. Birkaç gün üst üste uygulamayı tekrarlayın. Nasırlarınızın yok olduğunu göreceksiniz.


Yorgun Ayaklar

Tüm oturarak ya da ayakta durarak çalışıyorsanız; işten eve geldiğinizde ayaklarınız yorgun ve şiş olabilir. Ayaklarınızı canlandırmak için nane, biberiye, limon özlü nemlendirici kremlerden birini masaj yaparak sürün. Bu sayede hem ayaklarınız dinlenecek hem de teninizin kadife gibi yumuşacık olacaktır.


Su Toplaması

Yeni aldığınız ayakkabılar, ayağınızda su toplanmasına ve canınızın acımasına neden olabilir. Su toplamış ayaklarınızı sabunlu suyla yıkayın, yumuşak bir havluyla nazikçe kurulayın. Antibiyotik içerikli bir kremi masaj yaparak ayaklarınıza sürün. Çorap giymeden birkaç saat boyunca çıplak ayakla kalmaya çalışın.


Sertleşen Topuklar

Hatalı ayakkabı seçimi ya da yetersiz ayak bakımı gibi etkenlere bağlı olarak topuklarınız sertleşip çatlayabilir. Pratik ve hızlı 2 farklı çözümle yumuşacık topuklara sahip olabilirsiniz.

Gece uyumadan önce topuklarınıza bolca vazelin sürüp pamuklu çorap giyin. Bütün gece çoraplarınızı çıkarmadan uyuyun.

Yüz nemlendiricisi olarak kullandığınız bakım maskesini ayaklarınıza uygulayın. Pamuklu çorap giyip 1-2 saat bekleyin. Sürenin sonunda ılık suyla durulayıp kurulayın.


Mantar

Havuz, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarından ya da hatalı ayakkabı seçiminden dolayı mantar sorunu yaşayabilirsiniz. Mantar hastalığı için öncelikle temizliğe en yüksek düzeyde özen gösterin. Ayaklarınızı yıkadıktan sonra iyice kurulayın ve pudralayın. İlerlemiş mantar hastalığı için mutlaka doktorunuzdan tıbbi yardım alın.

Kaynak: kadin.tr.msn.com

Turuncu ruj nasıl kullanılır?



Artık sıkıcı kırmızı rujlardan kurtulma zamanı geldi. Yazın sıcaklığı ve neşesi dudaklara taşıyor.


Turuncu rujlar Prada, Twinkle by Wenlan ve Nanette Lepore’un 2010 İlkbahar/Yaz defilelerinde başroldeydi. Ayrıca January Jones, Ciara, Sienna Miller gibi birçok ünlü; kimi mat kimi parlak turuncu rujlarıyla boy gösterdi.


M.A.C. Kozmetik Makyaj Uzmanı Romero Jennings’e göre, “Kırmızı yerini hala korusa da, sanırım tasarımcılar ve yaratıcı beyinler, geçtiğimiz kışın sert etkili trendlerine, güneşin sıcaklığını katmak istediler. Böylece, her cilt renginde harika duran turuncu rujların doğuşuna tanık olduk.”


Başka tonlarla birlikte kullanın

Turuncu rujların çok dikkat çekici olması kimilerini korkutsa da, kat kat kullunıldığında harika sonuçlar elde edilebilir. Bunun için Jennings’in önerisi şu şekilde: “Ben ten rengi bir duduk kaleminin üzerine çarpıcı tonda bir turuncu rujla renk verip, altın rengi bir parlatıcıyla etkiyi hafifletmeyi seviyorum.”


Bir yaz akşamı tulumla ya da mini bir elbiseyle kullanacağınız turuncu rujunuzla nefes kesici bir görünüme kavuşabilirsiniz. Böyle dikkat çekici bir renkle en iyi giden ikili ise bronz bir ten ve metalik göz farı. Hatta bu moda ilginizi çektiyse tırnaklarınızda da neon turuncu kullanmayı düşünebilirsiniz.

Kaynak: Trendus.com