Doğum sonrası depresyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Doğum sonrası depresyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Doğum sonrası depresyona dikkat



Doğumdan sonra, her ne kadar rahat ve normal bir doğum olsa da annenin kendini depresif hissetmesi tümüyle fizyolojik bir olaydır. Her anne doğumdan önce çocuğunu ve onunla yapacaklarını hayal eder. Ancak doğumla birlikte pek çok olay hayalinkinden farklı gerçekleşir.

"Acaba iyi anne olabilecek miyim?"
Bebeğiyle hastaneden eve dönen anneyi bekleyen korkulardan biri, kendine bile itiraf edemediği "Acaba iyi anne olabilecek miyim" endişesidir. Bu dönemde anneler bebeğe karşı aşırı bağlılık, başkalarından kıskanma, çaresizlik, kaybetme korkusu gibi duyguları birarada yaşarlar. Anne bu dönemi başarıyla atlatamazsa "postnatal depresyon"a girer.

Ortada bir neden yokken sürekli yaşanan bir üzüntü, sıkıntı ve karamsarlık hali, çevresiyle ilişkinin kesilmesi, ağlama isteği ya da ağlama, kendini değersiz hissetme, intihar fikirleri gibi belirtiler postnatal depresyonun varlığını ortaya koyuyor. Bu dönemde annenin bebeğine karşı sıcak ve sevecen olmadığı da gözlenebiliyor.

Eşin desteği önemli
Bu depresyon tipi yüzde yüz tedavi edilebilen bir hastalık. Hasta olan genç annelere ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi de uygulanır. Tedavi süresi hastalığın ağırlığına göre birkaç hafta ya da ay sürer. Bu arada en büyük görev eşlere düşüyor.

Erkek, eşinin doğumdan sonra ruh halinin değiştiğini gördüğünde ve bu durum 2 haftadan fazla sürdüğünde mutlaka profesyonel yardım alması gerektiğini bilmelidir. Çünkü eşinin ilgisi sayesinde kadın zor günlerini daha kolay atlatabilecektir.

Nitekim bir bebeğin sorumluluğunu kendi başına üstlenmek genç anneler için oldukça zordur. Erkek, bebeğin sorumluluğunu paylaştığını mutlaka göstermeli, eşini her zaman desteklemelidir.

Doğum sonrası depresyon yaşayan bir kadın anlatıyor: "Bebeğimiz dünyaya geldikten sonra gecem gündüzüme karıştı. Bebeğimiz ağladığı anda yataktan fırlıyor, ona meme veriyordum. Uyuyana kadar başında bekliyordum. Bu arada eşim bana hiç yardımcı olmuyordu. Eşimin işe gitmeye hazırlandığı vakitlerde bebeğim uyuduğundan ben de birkaç saat uyuma fırsatı buluyordum. Bu uykusuzluk beni o kadar çok etkiledi ki, sinirlerim altüst olmuştu. Bunun sorumlusu olarak da eşimi görüyordum ve onunla sürekli kavga ediyordum."

Depresyon nasıl ortaya çıkıyor?
* Postnatal depresyon geçiren kadınlarda uyku sorunu ön planda olur.
*Uyku sorunu ile birlikte kabus görme ve genel olarak korku ve endişe hali belirgindir.
* Anne, karamsar bir ruh hali içine girer.
* Kadın kendini beğenmez, değersiz hisseder ve sürekli günah işlediğini düşünür.
* Günlük işlerine karşı bir ilgisizlik, bebeğine ve ailesine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınma da postnatal depresyonun belirtilerindendir.
* Anne bu gibi durumlarda sık sık hiçbir neden yokken ağlar. Zaman zaman fazla ilgiden ya da tam tersi ilgisizlikten yakınır.

Neyse ki kısa sürüyor!
Aslında bebeğin dünyaya, sizin de ona alışma yolunda yaşadığınız kaos o denli uzun sürmüyor. Sabredip bu dönemi atlattığınzda pek çok sorunun üstesinden gelebilirsiniz.

Unutmayın, İlk üç ay en tahlikeli dönem. Çünkü bir alışma dönemi. 3-4 saatten fazla kesintisiz uyku uyumanız neredeyse imkansız. Bu dönemde insanı en çok yıpratan şey uykusuzluk. İlk 3-4 aydan sonra bebek sizin ritminize alışmaya başlar. Gece ile gündüz arasındaki farkı algılar. Günlük yemek yeme ihtiyacı 4-5 öğüne düşer.

İlk mamaların hazırlanmasıyla birlikte bebeğin uykusu normale döner. Siz de rahat bir soluk alırsınız.