estetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
estetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2010 Cumartesi

'Botox'la aşırı terlemeye son



Terlemek vücut için doğal, fizyolojik bir olay. Özellikle yaz aylarında terden şikayet edenlerin sayısı artıyor. Ama bir grup var ki onların derdi yaz-kış, aşırı miktarda terlemek. Öyle ki biriyle tokalaşmaktan, önemli bir toplantıda takım elbise giymekten korkuyorlar.

Bir hastalık olan aşırı terlemek (hiperhidroz), toplumda yüzde bir oranında görülüyor.

Bölgesel aşırı terlemeye (Eller, ayaklar, koltuk altları) karşı ilaç tedavisi, iyontoforez tedavi ve cerrahi yöntemler uygulanıyor. Yüzdeki kırışıklıklara karşı kullanılan botox da son iki yıldır aşırı terlemeye karşı uygulanıyor.

Bir yıldır, 22 hastanın aşırı terlemesini botox kullanarak tedavi eden Fransız Meme Hastalıkları Derneği, İtalyan Estetik Tıp Akademisi ve İtalyan Saç Hastalıkları Derneği üyesi Op. Dr. Hasan Subaşı, "Tıpta en iyi kararlar, gerektiği zaman yapılan tedavilerdir. Bu genel bir prensiptir. 'Ben terliyorum, hiç terlemesem' diyen bir kişiye prensip olarak bu tedavi yöntemini uygulamıyorum, çünkü terlemenin başka tedavileri de var. Tek yöntem botox değil. Bir pudra olan alüminyum hidroksid kristaller, terleme için en etkin maddedir. Bu pudra teri kesiyorsa başka bir yönteme gerek yok. Hastalar genelde birçok yöntemi deneyerek geliyor. Cerrahi ise pire için yorgan yakmak olur. Başarı oranının çok yüksek olacağını sanmıyorum" diyor.

Önce nişasta sonra botoks
Botox ile aşırı terlemeyi önleyen Subaşı, tedavi hakkında bilgi verdi: "Botox, estetik amaçlı kullanıldığında adale arkasına yapılır. Terleme tedavisinde ise tekniği değişik. Botox, aşırı terleme tedavisinde ter bezlerine giden sinirleri etkiliyor. Tamamen cilt içine yapılıyor. Koltuk altına uygulanırken, steril gazla terleyen bölge temizleniyor. Kuruduktan sonra baticon sürülüyor. Birkaç dakika kuruması bekleniyor. Daha sonra bu bölge nişasta ile pudralanıyor. Bir-iki dakika sonra makyaj fırçasıyla nişasta koltuk altından kaldırılıyor. İyot, ter ve nişasta bir araya gelince renk reaksiyonu yapıyor. Terleyen yerler siyah noktalar şeklinde ortaya çıkıyor. Lekelerin bulunduğu yeri kalemle çevreleyip 2 cm'lik karelere bölüyoruz. Her karenin tam ortasına botox'u cilt içine enjekte ediyoruz. Bu yöntemin herhangi bir yan etkisi yok."

"Bu tedavi yöntemi ellere ayaklara uygulanıyor mu?" sorusunu Op. Dr. Hasan Subaşı, şöyle yanıtladı: "Ben bu yöntemi muayenehane ortamında koltuk altına uyguluyorum. Anestezi uzmanı ile birlikte çalışılırsa ellere ve ayaklara da uygulanabilir. Çünkü ellere ve ayaklara uygulamak için büyük sinirlere anestezi yapmak gerekiyor."

Tedavinin etkisinin bir yıla kadar çıktığını belirten Subaşı, "İstatistiklere göre; sekiz ayda başarı oranı yüzde 83, sekiz ayı aşınca bu oran yüzde 70'lere iniyor. Gerek duyulursa eksik olan yerlere botox yapmak için hastayı 15 gün sonra kontrole çağırıyorum. Bu güne dek gerekmedi. Bir iki nokta kaçırsam bile hasta buna razı, böyle kalmasını tercih ediyor. Bazı hastalar koltuk altının kupkuru olmasını değil de terlemenin sadece bir-iki noktada olmasını istiyorlar" diyor.

Enfeksiyon ve diyabet terletiyor
Terleme vücudun en önemli ısı kaybetme yollarından biri, ancak hiperhidroz (Aşırı terleme) hastaları vücut sıcaklıklarını kontrol etmek için gerekenden çok daha fazla miktarda ter üretirler. Bu soruna ter bezlerinin aşırı aktivitesi neden olur. Bu bezler vücudun hemen hemen tüm vücut yüzeyinde bulunur. Avuç içlerinde, ayak tabanlarında ve koltuk altlarında yoğundur. İki şekilde görülür:

Bölgesel hiperhidroz: Ellerde, ayaklarda ve koltuk altlarında görülen yaygın hiperhidroz tipidir.

Genel hiperhidroz: Tüm vücudu etkiler. Bölgesel hiperhidroza göre çok daha az görülür. Genellikle enfeksiyon, diyabet ve atiroid bezinin aşırı aktif olması gibi başka bir hastalıktan kaynaklanır. Aşırı terleme, genellikle hastalık tedavi edilince sona erer.

Baharat teri tetikliyor
Birçok normal faktör terlemeye neden oluyor. Aşırı terleme sorunu olanlarda ise bu faktörler terin miktarını artırıyor. Hastalar elleri, ayakları, göğüs ve koltuk altlarının sürekli nemli olmasından yakınıyor. Aşırı terden şikayet edenlerde vücudu tetikleyici faktörler:

Egzersiz
Sıcak veya soğuk
Stres, anksiyete
Alkol, kahve veya çay tüketmek
Baharatlı gıdalar yemek

Çocukların süt dişlerini çektirmeyin



Son yıllarda diş hekimlerine, çocuklarının süt köpek dişlerini estetik amaçlı çektirmek için başvuranların sayısında önemli oranda artış yaşandığını kaydedilmiş...

Sağlıklı dişler için modern diş hekimliğinde yapılması gerekenlerin, koruyucu, önleyici ve düzeltici olarak üç kısma ayrıldığını kaydeden Diş Hekimi Orhan Karaman, "Vücudumuzun giriş kapısı ağzımızın vefalı bekçileri olan dişlerimizi, her yaşta çok iyi korumalı ve bakımlarını aksatmamalıyız" dedi. Dişleri düzenli olarak fırçalamanın ağız ve diş sağlığı için bazen tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Karaman, şunları söyledi: "Sıkça karşılaştığımız kalıtımsal diş problemleri ise ciddi operasyonları zorunlu kılmaktadır. Çocuğun anneden aldığı küçük çene yapısına babanın büyükçe dişlerinin oturmaması, alt keser bölgede çapraşıklıklara neden olabilmektedir. Bu problemi ortadan kaldırmayı ya da çoğununun ileride dişlerinin güzel görünmesini isteyen bazı anne babalar, sayıları az da olsa parayı meslek etiğine tercih eden diş hekimlerinin eline düşmektedirler."

Sözde diş seyreltiyorlar
Bazı diş hekimlerinin, bu tip durumlarda daha kolay ve maliyeti daha az olan 'diş çekme' yoluna gittiklerini kaydeden Karaman, "6 ile 10 yaş arası çocukların kesici olan alt köpek dişleri, sözde seyreltmek için çekilmektedir. Bu son derece yanlış bir uygulamadır. Doğru olan yöntem, bu tip durumlarda köpek dişlerinin yanlardan inceltilerek, dişlerde ileride yaşanabilecek olumsuzlukların giderilmesidir" diye konuştu.

Dişlerde oluşabilecek çapraşıklığı gidermek için tercih edilen diş çekme yönteminin çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini anımsatan Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dişlerin yaşam boyunca arkadan öne doğru kayma hareketi yaptığı göz önünde bulundurulursa, çocukluk çağında çekilecek süt dişi, azı dişlerin ön bölgeye hızla yığılmasına neden olacaktır. Ön dişler belki güzel bir görünüm kazanacaktır. Ancak, yiyecekleri öğütme görevi yapan azı dişlerin ağız içinde kayması ya da eğilmesi nedeniyle, çene şekli bozuklukları veya yiyeceklerin öğütülememesi gibi çok ciddi sorunlar yaşanacaktır." Bu tip olumsuzlukların yaşanmaması için önce anne-babaların doğru bilgilendirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Karaman, süt dişlerinin çekilmesi bir yana eksilen süt dişlerinin yerinin, geçici protez dişlerle doldurulması gerektiğini söylüyor.