sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2010 Perşembe

Bayram öncesi konjonktivit uyarısı



Göz iltihabı olarak bilinen konjonktivit salgını nedeniyle hastaneye müracaat edenlerin sayısı 10 bini buldu. Uzmanlar bulaşıcı olan hastalık nedeniyle bayramda el hijyenine önem verilmesi gerektiği uyarısı yaptı.

Göz iltihabı olarak bilinen ve gözlerde kızarıklık, kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteren konjonktivit salgını giderek artıyor. Milliyet’in haberine göre, hastalığın İstanbul’da bugüne kadar 10 binden fazla kişiyi etkilemesi üzerine harekete geçen İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, yaklaşan bayramöncesinde uyulması gereken hijyen kurallarıyla ilgili broşür ve afiş hazırlıyor. Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, son bir hafta içinde çeşitli hastanelerden uzmanlarla iki kez bir araya gelerek salgının boyutlarınıtartıştı.

Hastalığın insandan insana bulaşması nedeniyle broşürlerde el yıkamanın önemine dikkat çekilerek, “Eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı; eller göze dokundurulmamalı ve ovuşturulmamalıdır. Havlular ortak kullanılmamalı, su ve deterjanla yıkanmalı; kağıt havlular tek kullanım sonrası atılmalıdır. Yastık kılıfı, gözlük, makyaj malzemesi, göz damlası veya merhemi ortak kullanılmamalıdır” gibi uyarılara yer verilecek.

İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Serap Gencer, şunları söyledi: “Tokalaşma, bulaşma riskini artırıyor. Önümüz bayram. Bayramda bol bol tokalaşma ve öpüşmeler olacak, bu nedenle el hijyenine dikkat edilmeli.”

Kaynak: Haberturk.com

24 Ağustos 2010 Salı

Kış Mevsiminde sağlığınızın Rengi



Kış aylarının kendine has güzellikleri arasında kimi zaman fark etmeden hastalanır veya halsiz ve mutsuz olduğumuzu hissederiz. İçimizden hiçbir şey yapmak gelmez. Böyle durumların üstesinden gelmek için rengârenk beslenmeyi denemeliyiz.

Sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi çok önemlidir. Çünkü mevsiminde tüketilen sebze ve meyvelerin vitamin, mineral ve antioksidan içerikleri çok daha yüksektir. Sağlığı korumak ve özellikle kış aylarını hastalanmadan enerjik bir şekilde noktalamanın bir diğer önemli noktası ise farklı türde sebze ve meyve tüketmektir. Farklı renklerde sebze ve meyve tüketmek önemlidir çünkü her sebze ve meyvenin kendine hasözellikleri vardır ve her sebze ve meyvenin vitamin, mineral ve antioksidan içeriği birbirinden farklıdır.

Migren Kansere Karşı



Migren olmak aslında o kadar da kötü değilmiş. Seattle kentindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırmaları Merkezi’nden doktor Christopher Li araştırmaları neticesinde, migreni olan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 30 daha az olduğunu açıkladı.

Kadınlarda Görülen Kanser Tipleri



Kadınlık organlarının herbirine ait, değişik dokulardan kaynaklanan pek çok kanser tanımlanmıştır. Kadın genital kanserlerinin bir kısmı, erken bulgu vermeleri ve tarama yöntemleri sayesinde erken tanı ve tedavisi mümkün olan hastalıklardır. Vücudun dış kısmından içeriye doğru kadınlık organları ve bunlara ait en çok rastlanılan kanserler aşağıdaki gibi sıralanabilirler;

Vulva (vajina veya hazne girişi)

Vajina (hazne)
Serviks (rahim ağzı)
Uterus (rahim)
Endometrium (rahim içi)
Tuba uterina (tüpler)
Over (yumurtalık)

Koku ve Tat Alma Duyunuz Kuvvetli mi?



Koku ve tat alma duyularımızdaki bozukluklar ciddi bir hastalığın habercisi olabiliyor.En önemli duyularımızdan olan ‘koku’ ve ‘tat alma’, bizleri yangın, zehirli gazlar, bozulmuş yiyecekler gibi pek çok kötü duruma karşı uyarırken, bu duyularımızdaki bozukluklar zaman zaman ciddi hastalıkların habercisi de olabiliyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Tamer Haliloğlu, koku alma bozukluğunun bir sinüs probleminin yanı sıra, burundaki doku büyümelerinden, nadir durumlarda da beyin tümörlerinden kaynaklanabileceğini söyledi.
Sayılar artıyor
Yapılan bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 2 milyon kişide koku ve tat alma bozukluğu olduğunun tespit edilmiş. Aşçılar, itfaiyeciler gibi bazı meslek grupları için koku ve tat alma duyularının mesleki bir gereklilik olduğunun altını çizen Opr. Dr. Haliloğlu şu bilgileri verdi: ‘Koku ve tat alma duyuları kişilerin yaşamdan zevk almalarını sağlar. Yazının tamamını okumak için aşağıdaKİ bağlantıya tıklayınız.

Hergün Bir Kaşık Keten Tohumu



Bir kaşığı bile sağlığınız için yeterli
Tansiyon ve kolesterolü dengeleyip kanseri önlüyor.
Salata, hamur işleri ve yemeklerde kullanılan keten tohumu, insan sağlığını etkileyen birçok hastalığa engel oluyor. Uzmanlar, keten tohumunun sağlığa faydalarını şöyle sıraladılar:

“Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kalp-damar hastalıklarından korur. LDL kolesterol ve trigliserit seviyesini, yüksek tansiyonu düşürür. Romatizmal hastalıkları önler. Sinir sistemini ve hafızayı güçlendirir. Kan şekerini dengeler. Konsantrasyon bozukluğuna, yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir.

Haricen kullanıldığında yaraların çabuk iyileşmesini sağlar, nasırlarda kompres olarak, ayrıca egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır. Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar. Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir. Öksürüğü giderir. Yüksek oranda çözünür ve çözünmez lif içerir, göğüs, kolon, prostat kanserine karşı koruyucu olan lignanların kaynağıdır

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Islak mendiller kolaylık mı yoksa gizli tehlike mi?



Bilindiği gibi ıslak mendiller özellikle anneler için büyük kolaylık sağlıyor. Özellikle bebek ve çocukların el, yüz ve beden temizliğinde çok sık kullanılan ıslak mendiller anneler tarafından önemli bir yardımcı olarak görülüyor. Ancak diğer yandan uzmanlar ve doktorlar ıslak mendillerin zararlı kimyasal maddeler içerdiğini söylüyor.Üretici firmalara göre ise bu mendiller zararsız.

Tartışmalar ve araştırmalar sürerken çocuklarının sağlığı konusunda endişe eden çoğu anne kararsız kalmış durumda. 4 aylık bir bebeği olan yakın bir arkadaşımın bu konudaki yorumunu merak ettiğimde aldığım cevap ise genel olarak annelerin endişelerini göz önüne seriyor sanırım. Çünkü arkadaşım her açıdan üzerine titrediği bebeğinin sağlığını,kolaytemizlik uğruna zararlı olup olmadığı tartışmalara açık bir ürün kullanarak riske atmak istemediğini söylüyor.

Peki bu iddialara ıslak mendil firmaları ne diyor?

Johnson’s Baby: Ürünlerimizde zararlı hiçbir madde yoktur. Formülün yüzde 97′si saf su ve temizleme maddelerinden oluşmaktadır. Toksik ve alerjik olabileceği iddia edilen maddeler, cilt temizliğinde kullanılan pek çok kozmetik üründe yıllardır emniyetle kullanılıyor.

Nivea Baby: Ürünlerimizde sağlığa zararlı madde yoktur. Nivea kozmetikürünleri, test ediliyor. 2005 yılında, Amerikan Cosmetic Ingredient Review’in ölçümlerinde parabenlerin kozmetikte kullanılan şekliyle güvenli olduğu sonucuna varıldı.

Papia: Hammaddelerin hiçbiri sağlığa zararlı değildir. Zira bu hammaddeleri Avrupa ve Amerika’dan tedarik etmekteyiz ki orada ilgili mevzuatlar periyodik olarak yayınlanmaktadır. Papia ve Teno ıslak mendillerin dermatolojik onayları bulunmaktadır.

Canbebe: Ürünlerimiz AB normlarına göre üretilmektedir. 15 ülkeye ihraç edilen ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı onaylıdır. Ürünlerimiz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tarafından test edilmiştir.

Dalin: Bakanlığın yönetmeliklerine ve yönetmeliğin izin verdiği hammaddelere uygun olarak üretilmektedir.

Kaynak: Zaman.com.tr

Tuz tüketimiyle savaş başlıyor



3 beyazdan biriyle savaş başladı, sıra un ve şekerde…

Sağlık Bakanlığı aşırı kullanıldığında sağlığa zarar veren tuzun tüketimini Türkiye genelinde azaltmak için harekete geçti.

Bakanlık, toplu yemek yenen yerlerde masalardan tuzlukların kaldırılmasını, ekmekteki tuz oranının azaltılmasını sağlayacak.
Tuzun sağlık üzerindeki etkisini inceleyen Sağlık Bakanlığı, aşırı tuz tüketimiyle kan basıncının arttığını, kemiklerde kalsiyum kaybı oluştuğunu, fazla tuzun mide kanserinde de etkili olduğunu belirledi. Bakanlık tarafından yapılan toplantıda, tuz tüketiminin azaltılması için belirlenen bazı faaliyetler ise şöyle sıralandı:

* Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, SHÇEK’e bağlı kurumlar, okullar, kredi yurtlar kurumu, üniversite kafeteryaları, işyerleri ve yemek fabrikalarındaki mönülerin tuz içerikleri incelenecek.
* Zincir restoran, fast-food ve lokantalardaki menülerin tuz içerikleri inceleme altına alınacak.
* Geleneksel gıdalardaki tuz miktarı belirlenecek. Ekmekte tuz kademeli olarak azaltılacak.
* Peynir, et ürünleri, işlenmiş tahıl ürünleri, bisküvi, kahvaltılık gevrek gibi çok tuzlu ürünlerdeki tuz oranı azaltılacak.
* Patates kızartması, salata, ayran gibi yiyeceklere hazırlama sırasında tuz eklenmeyecek.
* Az tuzlu gıdaların üretimi teşvik edilecek, vergi indirimi yapılması koşulları araştırılacak.
* Mönülerinde tuz içeriğini azaltan ve masalarından tuzlukları kaldıran restoran ve fast food zincirleri logo, bayrak veya sertifikayla ödüllendirilecek.
* Toplu yemek yenen yerlerdeki masalardan tuzlukların kaldırılması, küçük poşetlerde iyotlu tuzların bulundurulması sağlanacak.
* İl düzeyinde geleneksel tuz uygulamalarının yoğun olduğu bölgelerde, etnik gruplara yönelik özel eğitim programları yürütülecek.
* Tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik bilgilendirmeler için Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapılacak.
* Marketlerde tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik uyarıcı bilgilendirmelerin yer alması sağlanacak.

Türkiye 3 kat fazla kullanıyor

Dünyada kişi başına günlük tuz tüketimi en çok 6 gr. Türkiye’de ise bu oran çok yüksek: Kişi başına düşen günlük tuz tüketiminin 18 gramı bulduğu belirtiliyor. Tuza karşı daha önce savaş açan ülkelerden biri ABD. New York Belediyesi paketlenmiş ya da restoranlarda satılan yiyeceklere tuz kullanılmasını yasaklamaya hazırlanıyor. Yasağı çiğneyenlere yaklaşık 1000 dolar para cezası öngörülüyor. Uzmanlara göre günde bir çay kaşığından fazla tuz tüketmek sağlığı bozuyor…

Kaynak: Milliyet.com.tr