3 Ağustos 2010 Salı

Cevizli Güllaç



"Sütü toz şekerle birlikte kaynatıp, soğumaya bırakalım. Süt ılınınca, istediğimiz kadar gül suyu veya vanilya ekleyerek, iyice karıştıralım."

Cevizli Güllaç

Malzemeler
1 paket güllaç (12 veya 14 yaprak),
2,5 litre süt,
600 gram toz şeker,
200 gram ceviz,
İsteğe göre, 1/2 fincan gül suyu veya vanilya.

Yapılışı
1) Sütü toz şekerle birlikte kaynatıp, soğumaya bırakalım.
2) Süt ılınınca, istediğimiz kadar gül suyu veya vanilya ekleyerek, iyice karıştıralım.
3) Kenarlı bir tepsiye 1-2 kepçe süt döküp, 1 yaprak güllaç koyalım
4) Üzerine bir kepçe daha hazırladığımız sütten döküp, gerekirse üstten bastırarak güllacın sütü çekmesini sağlayalım. Koyduğumuz güllaç yaprağının iyice yumuşamasına dikkat edelim..
5) İkinci güllaç yaprağını da üzerine koyup sütle ıslattıktan sonra, çekilmiş ceviz serpelim. iki katta bir ceviz serpmek şartı ile güllaç yaprakları bitene kadar aynı işleme devam edelim..
6) Dizme işlemini bu şekilde bitirdikten sonra, en üste de birkaç kepçe şekerli süt döküp, 30 dakika kadar bekleyelim.
7) Güllaç sütün hepsini çekip yumuşadığı zaman, üstüne rendelediğimiz loğusa şekeri ve nar taneleriyle süsleyerek, servis yapabiliriz...

Afiyet Olsun...

Kayısılı Tart



"Fındıklı tart hamuru için limon rendelenir ve suyu sıkılır. Limon suyu ve rendesi diğer malzemelerle birlikte karıştırılır, hamur istenilen kıvama gelinceye kadar elde yoğrulur..."

Kayısılı Tart

Malzemeler;

Fındıklı Tart Hamuru için: 250 gr Toz findik, 175 gr margarin, 175 gr un , 140 gr pudra şekeri, 2 adet yumurta sarısı, 1/2 adet limon, 1 çay kaşığı tarçın

Sos için: 400 gr kayısı marmeladı

Fındıklı tart hamuru için limon rendelenir ve suyu sıkılır. Limon suyu ve rendesi diğer malzemelerle birlikte karıştırılır, hamur istenilen kıvama gelinceye kadar elde yoğrulur. 30 dakika dolapta dinlendirilir. Hamur merdaneyle açılır, tart kalıbına yerleştirilir ve hamurun fazlası alınır, üst yüzey süslemesi için saklanır. Tart hamurunun içi kayısı marmeladı ile doldurulur. Artan hamur tırtıllı kesici yardımıyla gösterilen şekilde kesilir. Kesilen tırtıllı hamur şeritleri ile tartın üzerine şekiller verilir. 180 C'lik fırında 35-40 dakika pişirilir.

Kolay gelsin...

Kaynak: Güneş
Nevin Terzioğlu

Karides Plaki



"Karidesleri tuzlu ve sirkeli suda 7-8 dakika haşlayın, doğranmış domatesleri ve sarımsakları katıp 3-4 dakika daha pişirin..."

Malzemeler:
1/2 kg. karides
2 yemek kasığı sirke
2 orta boy soğan
2 diş sarımsak
1 havuç
1 büyük patates
1 büyük domates
1 çay bardağı sıvıyağ
2 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz
tuz

Yapılışı
1-Karidesleri tuzlu ve sirkeli suda 7-8 dakika haşlayın.

2-Ince doğranmış soğan ve verevine doğranmış havuçları, sıvı yağda karıstırarak kavurun.Sonra doğranmış domatesleri ve sarımsakları katıp 3-4 dakika daha pişirin.

3- İki bardak su ekleyin. Kaynamaya başlarken, zar biçiminde doğranmış patates ve karidesleri katın.Yeterince tuz ve biber koyup kısık ateşte pişirin.Servisten once üzerine kıyılmış maydanoz serpin.

Baştan çıkaran yiyecekler



Araştırmacılar, afrodizyak gıdaların kokuları, tatları ve görünüşleriyle cinsel uyarıcı etki yaratmanın dışında, sizi daha iyi kur yapan bir sevgiliye dönüştürebileceğini söylüyor.

Afrodizyaklar, psikolojik etkilerine ve cinsel yaşamın her evresinde yarattığı değişime bağlı olarak üç gruba ayırıyor:

Flört dostu gıdalar

Pul biber
Potansiyel eşinizi ararken, keyfinizi yerine getirerek kendinize olan güveninizi artıracak, sizi canlandıracak ve kur yapmaya yöneltecek besinleri seçmelisiniz.

Baharatlı gıdalar kalbe kan akışını ve metabolizmayı hızlandırırlar.

Muz
İçerdiği kimyasallarla beyinde keyif arttırıcı etki yaratır ve özgüveni artırır.

Havuç
İçerdiği yüksek lif  nedeniyle cinsel arzuları uyandırıcı etki yaratabilir.

Baştan çıkaran gıdalar
İkinci aşama, baştan çıkarma. Afrodizyaklar testesteron gibi cinsel hormonların salgılanmasını ve genital organlardaki kan basıncını artırarak vücudu aşk için hazır hale gelmesini sağlar. Ayrıca hızla ihtiyacınız olan enerjiyi temin eder.

Karides
İyot açısından zengin olan karides ve diğer deniz ürünleri, tiroid bezlerinin çalışması ve sağladığı enerji açısından önemlidir.

Çikolata
İçerdiği kafein nedeniyle çikolatanın uyarıcı bir etkisi vardır. Bunun yanında salgıladığı mutluluk hormonuyla keyif verir.

Zencefil
Zencefil kökünün, kadın ve erkek cinsel organlarındaki kan basıncını artırdığı söylenir.

Zeytin
Yeşil zeytinin erkekleri daha güçlü yaptığına, siyah olanların ise kadınların cinsel dürtülerini artırdığına inanılır.

Domates
Puritanlar tarafından aşk elması olarak tanımlanan domatesin cinsel canlandırıcı olarak ün yapmıştır.

Elma
Bu meyve her zaman baştan çıkarmayla eş anlamda kullanıldı. Potasyum, fosfor, kalsiyum ve E vitamini yönünden zengin bu meyve hormon ve enerji düzeyini artırır.

Cinsel performans için gıdalar
Keşif ve orgazm olan son aşamada, insanlarda koku duyusu diğerlerinin önüne geçer ve afrodizyak gıdalar da bu yolla etki sağlar.

Hangi kokunun seksüel canlanmayı artırdığına dair yapılan bir araştırmaya göre, her besin erkeklerde yarattığı cinsel bir karşılığı bulunuyor ve bazıları da diğerlerine göre daha etkili oluyor. "Örneğin peynirli pizza erkeklerde kan basıncını artırmada yüzde 5 oranında, tereyağlı patlamış mısır yüzde 9, balkabağı turtası ise yüzde 40 etkili oluyor. Buna karşılık çiçek kokulu parfümlerin sağladığı etki ise yalnız yüzde 3.

Gıdaların cinsel yaşam ve performans üzerinde neden etkili olduğu konusunda birçok teori var. Fakat bu etkiler fiziksel ve psikolojik yapıya ve kişilerin geçmiş birikimlerine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Uzmanlar afrodizyak gıdaların etkilerinin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinin unutulmaması gerektiğini ekliyorlar.

Bel ağrısı, yatak odanızı da etkileyebilir



Op. Dr. Hasan Karboğa, bel ağrılarının cinsel performansı azalttığını belirterek, kronik bel ağrılı hastaların yüzde 63'ünde sertleşme sorunun bulunduğunu söyledi.

Op. Dr. Hasan Karboğa, kronik bel ağrılı hastalarının cinsel fonksiyon bozukluğunu ifade etmekten kaçındığı ve hekimlerin ise bu konuda hastaları sorgulamasının önemli bir problem olduğunu kaydetti. Op. Dr. Karboğa, "Yapılan çalışmalarda kronik bel ağrılı hastaların yüzde 63'ünde erektil disfonksiyon (sertleşmede güçlük) olayına rastlandığı ortaya çıktı. Klinik deneyler ve çalışmalardan elde edilen bilgilere göre bunun 3 temel sebebi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi sinir sisteminin fonksiyonunu engelleyen primer patoloji, ikincisi ağrıyı gidermek için kullanılan ilaçlar ve üçüncüsü de kronik ağrıdan kaynaklanan psikolojik faktörlerdir" dedi.

Siyatik ve bel fıtığı rahatsızlığının bacaklarda uyuşma ve güç kaybına yol açtığına da işaret eden Op. Dr. Karboğa, "Bel fıtıkları omuriliğe ve sinir köklerine baskı yaparak, erektil disfonksiyona neden olabiliyor. Bu durum genellikle cerrahi operasyon geçiren hastalarda daha sık görülmektedir. Bel ve bacak ağrısı olan hastalar, bir başka deyişle siyatiği olanlar, bacağında ve ayaklarında uyuşma ve güç kaybı olan hastalarda cinsel fonksiyon sorgulanmalıdır" diye konuştu.

"İLAÇLAR DA, CİNSEL GÜCÜ AZALTIYOR"
Dr. Hasan Karboğa, bel ağrılarını gidermek için kullanılan ilaçların yan etkilerinin de cinsel fonksiyonu etkilediğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:

"Bel ağrısı gibi kronik ağrıya neden olan patolojilerde hastalarda anksiyete, depresyon ve nevroz gelişmektedir. Bunların tedavisi için kullanılan ilaçlar yan etki olarak libidoda (cinsel istek) azalmaya ve impotansa (cinsel yetersizlik) neden olurlar. Hastalar ilaçların bu yan etkilerini çoğunlukla bilmezler. Bu nedenle hekim bu gibi ilaçları yazarken hastayı yan etkiler konusunda bilgilendirmelidir. Kronik ağrıdan kaynaklanan psikolojik faktörlerde cinsel performans üzerindeki olumsuz etkileri bulunuyor. Başka bir deyişle bel ağrıları hastalarda, 'Şayet cinsel ilişkiye girersem ağrılarım artar' kaygısı var. Cinsel ilişki sırasında belin ani hareketleriyle kas spazmında ve ağrıda artışın olması, ilginin ve ereksiyonun kaybına neden olacak ve sonuçta kendine güvende azalma ve cinsel ilişkiden kaçınma söz konusu olacaktır. Hekim bu durumda hastayı belin anatomisi ve fonksiyonları konusunda bilgilendirmeli ve sırtüstü yatar durumdaki daha pasif pozisyon gibi bel ağrısını artırmayacak pozisyonlar önermelidir."

Kadınlar neden cinsellikten soğur?



İnternetteki sitelerde en çok konuşulan, bloglarda dile getirilen konulardan biri kadınları cinsel isteksizliğe iten nedenler ve çözüm yolları olarak karşımıza çıkıyor.

Uzmanlara göre kadınları cinsellikten soğutan birçok neden olabilir, ancak en çok bilinen 10 neden şöyle sıralanıyor:

- Gebeliği önleyici doğum kontrol ilaçları kullanmak bazı kadınların seks isteklerini azaltıcı rol oynayabilir. Bunun yanı sıra spiral, prezervatif gibi araçlar da kadınların seks isteklerinin azalmasına neden olabilir.

- Antidepresan kullanmak. Herkesin seks isteğini bu şekilde etkilemese de çoğu kadının seks isteğini azaltır.

- Emzirme. Prolaktin hormonu seks isteklerini azaltır.

- Uykusuzluk. Çoğu kadın için ilişkilerde uyku seksten önce gelir.

- Stres. İş yoğunluğu, eğitimle ilgili stresler, aile sorunları veya hastalıklar, ölümler seks isteğini azaltıcı rol üstlenebilir.

- Stresiniz yükseldiği zaman çoğu kadın seksi bir çözüm olarak görmez.

- Partnerle uyumlu duygulara sahip olmama. Her ilişkide duygusal ve tutku olarak farklılıklar görülebilir. Bu nedenle çiftler seksten uzak durabilir.

- Testosteron hormonunun düşük olması seks isteğinin az olmasına neden olabilir.

- SHBG seviyesinin yüksek olması. Bir kadının Sex Hormone Binding Globulin (SHGB) yüksek olması da belki sekse olan ilgisinin az olmasına neden olabilir.

- Mahremiyet korkusu. Bazı kadınlar mahremiyetlerine aşırı düşkündürler. Bu durum çiftlerin seks yapmasına engel teşkil edebilir.

- Vücudunu beğenmeme. Bazı kadınlar vücutlarının nasıl göründüğüne önem verirler. Vücutlarını beğenmeyen kadınlar partnerlerinin gözünde kendilerini kendi gözleriyle algılarlar. Bu nedenle seksten uzak dururlar.

Bu tür sorunları olan kadınlar daha önce bunları yaşayanların deneyimlerini ve çözüm önerilerini okumalılar, araştırmalılar ve paylaşmalılar. Çiftler sorunu çözemiyorlarsa bir seks terapistinden destek almaları yararlı olacaktır.

Vajinismus hastalarının fobisi



Cinsel ilişkiye girmekten korkan kadınlarda sık rastlanan fobiler, hayatı onlara zehir edebiliyor...

Vajinismus, vajinal giriş düşüncesi veya girişimi karşısında gösterilen, istem dışı, bedensel ve ruhsal tepkiler olarak tanımlanır. Vajinismusta, vajina çevresindeki kaslar kasılır, kişi kendini geri çeker, partnerini iter, sıkıntı hissi duyar ya da ağlar. Sanılanın aksine, vajinismus doğum yapmakla ortadan kaldırılamaz. Üstelik vajinismus hastalarının sık rastlanan 8 fobisi de hayatı onlara zehir edebilir. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Yusuf Özay Özdemir, bu korkuları şöyle sıralıyor:
- Normal doğum
- Jinekolojik muayene
- Doktor korkusu
- Diş hekimi korkusu
- Evde yalnız kalmak
- Karanlıkta kalmak
- Kapalı yer korkuları
- Çeşitli hayvan korkuları (Özellikle kedi-köpek, böcek, kuş, yılan, vb.)

İLİŞKİ OLMADAN HAMİLELİK
Vajinismus ile birlikte seyredebilen bu korkular, kadınların günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini de zedeler. Vajinismus yarattığı psikolojik etkiler nedeniyle, gebelik ve doğum sonrasında da devam eder. Hem uluslararası bilim dünyasında hem de ülkemizde yapılmış araştırmalarda vajinismuslu olguların yüzde 5-10'u tedavi için başvurduğunda, cinsel birleşme gerçekleşmemiş olmasına karşın, hastaların gebe kaldığı ve çoğunlukla da sezaryen ile doğum yaptığı saptanmıştır. Dr. Özay Özdemir, 'Olgularımız arasında vajinismuslu olup normal yolla doğum yapmış kişiler dahi var. Bu nedenle vajinismusun mutlaka tedavisi gerekmektedir' diyor.

NEDEN OLUR?
Vajinismus oluşumuna birden çok etkenin neden olduğu artık modern bilimsel literatürde de kabul görür. Psikiyatri Uzmanı Dr. Özay Özdemir, bu nedenleri şöyle sıralıyor:

- Kişinin ruhsal yapısına özgü duyarlılık: Hemen çoğu kişide herhangi bir durumdan korku duyma eğilimi bulunmaktadır. Bazı kişilerde de cinsel birleşmeye ilişkin kişiye özgü korku tepkisi öğrenilmiş olabilir.

- Kültüre özgü nedenler: Cinsel mitler (yanlış inanışlar, kalıplaşmış ön-yargılar), cinsellik konusunda geleneksel yaklaşımlar (bekarete verilen önem ve değer, erkek ve kadın rollerine yüklenen farklı anlamlar gibi), yetiştirime tarzı, dini inanışların etkisi.

- Cinsel bilgilenme ve eğitimdeki yetersizlikler: Cinsellik konusunda korkutucu bilgiler vermek, cinselliği kaçınılması gereken kötü bir durum ve tecrübe olarak anlatmak.

- Daha derin psikolojik nedenler: Ruhsal-iç dünyaya ait- çatışmalar, psikoseksüel gelişim dönemlerinde yaşanan aksamalar.

- Cinsel travmalar: Gelişim dönemlerinde maruz kalınan taciz veya kötüye kullanım.

TEDAVİSİ NASIL?
Vajinismusun günümüzde uygulanan ve tüm dünyada standart olarak kabul edilen, ilk seçenek tedavi yöntemi, vajinismusa özgü cinsel terapidir. Cinsel terapi bir psikoterapi yöntemidir. Tedavi diğer psikoterapilere göre nispeten daha kısa süreli ve soruna odaklı olarak yapılıyor. Haftada bir seans yapılır, tedavi süresi ortalama 8-10 seanstan oluşur. Hipnoterapi, botulismus tedavisi, cerrahi tedaviler, kas gevşetici ve uyuşturucu ilaçların kullanımı gibi yöntemler vajinismus tedavisinde denenmiştir. Ancak günümüzde kabul edilen ortak bilimsel görüş vajinismusun klasik cinsel terapi yöntemi kullanılarak tedavisi edilmesidir. Çünkü vajinismus cinsel organ hastalığı değildir. Ruhsal kökenli bir sorundur. Bir fobi (aşırı korku) reaksiyonudur. Dolayısıyla sorunun kalıcı çözümü de ancak ruhsal sorunun (anksiyetenin-aşırı ruhsal gerilimin) giderilmesi ve düzeltilmesiyle mümkün olabilir.