27 Ağustos 2010 Cuma

2010 Düğün Trendleri



Teknolojinin, kazancın ve sosyal imkanların gelişmesi günümüz insanını daha geniş düşünüp, daha fazla deneyimci bir yapı sergiler hale soktu. Dolayısıyla yaşamsal alışkanlıklarımızda değişti. Her ne kadar geleneklerimize bağlı bir toplum olsak ta, yenilikleri ve ilklerin öncüsü olmayı seviyoruz.

Bir düğünü olması gerektiği gibi organize edip, öncesinde ya da sonrasında yapacağınız ekstra değişikliklerle bu süreci daha eğlenceli ve unutulmaz bir hale getirebilirsiniz…

İşte size birkaç sürpriz öneri…

Tek gelinlik yetmez!
Ne giyeceğine karar veremeyen gelinler, nikahta ayrı; düğünde ayrı kıyafet giymeye başladı. İki seremoni arasında saç modellerini bile değiştirenler var.

Vintage modası
Geçmişe özlem hem gelinlikler de hem de nikah yüzüklerinde kendini gösteriyor. Vintage butikler ve antikacıların yanı sıra, hesaplı fiyatlara gelinlikler bulabileceğiniz siteler mevcut.

Facebook’suz asla!
Evlilik teklif edilen anının video’sunu Youtube’a koymak da olabilir bu; davetiyeyi e-posta ile göndermek de, düğüne geri sayım blog’u kurmak da. Gecede çalınacak şarkılar ve diğer hazırlıklar için arkadaşlar arasındaoylama yapmak ve düğün listesini Facebook üzerinden şekillendirmek moda.

Yurtdışında evlilik
Türklerin de sıklıkla başvurduğu bu yöntem sayesinde sektör, geçtiğimiz yıllarda dört kat büyüdü. Yunan adaları, yakın Avrupa ülkeleri ilk tercihlerden. Katılımcı sayısı azaldığı için, düğün masrafı da düşebiliyor.

Renkli gelinlikler
Avrupa ve ABD’de farklı renkleri tercih eden gelinlerin sayısı artıyor. Kırmızı ve mor çok moda.

80′lere dönüş
Bugünün gelin ve damatlara, genellikle 1980′ler de genç olmuş veya ucundan yakalamış kişiler. Hazır, furya devam ederken düğünde 80′lerden çalacak DJ ve orkestralar tercih ediliyor. Eğlence garantili!

Ekolojik düğünler
Gelinliğinden davetiyesine kadar her şeyi ekolojik olan düğünlerde, gelin ve damada hediye alınmaması, onun yerine belli başlı vakıflara bağışta bulunulması isteniyor.

Düğün Pastası Seçimi



Yabancı filmlerde pek meşhurdur düğün öncesi gelinin damada pasta seçtirme sahnesi. Bizim gelinlerimizin böyle bir tasaları pek olmaz. Genellikle gelinliğin modeliyle ve çeyizin yetişmesiyle öyle bir uğraşırız ki kalan detaylarla ilgilenmek erkelere kalır. Büyük salon düğünlerinde pasta işi salon sahibine aittir. O sebeple pastanın tadının nasıl olacağı bizi ilgilendirmez. Eh biraz da ucuz olması işimize gelir. Malum evlenmek yeterince masraflı bir iştir. Ama sade bir tören olacaksa ve sizin için önemli olan sadece sevdiklerinizle birlikte bu güzel geceyi paylaşmaksa o zaman pasta daha bir önem kazanır. Hem daha az kalabalık olacak hem de sevdiklerinize güzel bir pasta ikram edecekseniz, pasta için ayırdığınız para biraz daha heybetli görünecek haliyle. Size en azından şimdi bir pasta fikri lazım değil mi?

2009 yaz gelinlerine makyaj önerileri



Damat hazır, gelinlikle çiçekler de… Her şey mükemmel… Kusursuz bir fotoğraf içinse geriye sadece makyajınız kalıyor. Max Factor Makyaj Uzmanı Nur Toktay, düğün  gününde en güzel haliyle görünmek ve kendini en iyi şekilde hissetmek isteyen 2009 yaz gelinlerine, kır ve salon düğünü makyajının ipuçlarını veriyor.


Duruluğun ve sadeliğin hakim olduğu; temiz, ışıltılı, porselen kadar pürüzsüz bir ciltte, bakışlardaki romantizmi ve saflığı yansıtmak, olabildiğince sade dramatik olmayan gözlere sahip olmak için Max Factor Makyaj Uzmanı Nur Toktay’ın,  kır düğününü tercih eden yaz gelinlerine  önerileri şöyle;


‘Nemlendiriciyle iyice nemlendirilmiş cildimize uygulayacağımız baz makyaj,  oldukça hafif, neredeyse yok gibi görünmeli. Nur Toktay, iyice temizlenmiş cildimizi, OLAY Regenerist nemlendiricileri ile makyaja hazırlandıktan sonra, doğal bir görünüm sağlamak için sürdükçe artan bir kapatıcık sağlayan Max Factor Natural Minerals Fondöten’i tercih ediyor. Hem doğal bir kapatıcılık hem de ışıltılı bir görünüm için ideal bir fondöten.


Gözlerimizin ön planda fakat abartıdan uzak görünmesi için olabildiğince doğal neredeyse makyajsız hissi veren Max Factor Colour Perfection Far’ın yumuşak renklerinden krem, sarı, turuncu, pembeyi tercih etmeliyiz. Gözlerimizde uyguladığımız iyice dağıtılmış renklerin geçişleri ise yumuşak olmalı. Derinlik hissinden çok daha ön planda olmasını istediğimiz gözlerimiz için takma kirpik etkisi yaratan maskara tercih edilmeli ve maskara, kirpik dibinden en ucuna kadar iyice sürülmeli.


Nur Toktay’ın önerisi ise Max Factor False Lash Effect Maskara… Dudaklarımızı ise pembenin tüm tonları ve yarı ışıltılı rujlar ile renklendirmeden önce çok doğal bir şekilde uygulayacağımız kalem, dudak rujumuzun kalıcılığını artıracaktır. Nur Toktay’ın ruj tercihi ise  Max Factor Colour Collections Ruj serisi… Yanaklarımız için ise sanki güneşten kızarmış hissi yaratmak için pembe tonları tercih etmeli, allığı, elmacık kemiklerin üzerinden yüzün orta kısımlarına gelecek şekilde uygulamalıyız. Kaşlar ise olduğu gibi taranıp bırakılabilir’.


Salon gelinlerinin makyajları ‘biraz daha kalıcı fakat yine abartıdan uzak olup daha dramatik olabilir diyen Max Factor Makyaj Uzmanı Nur Toktay, ‘Çok iyi nemlendirilmiş bir cilt üzerine uygulayacağımız fondöten, hangi özellikte olursa olsun iyice cilde yedirilerek nerdeyse porselen gibi bir görüntü elde ettikten sonra göz makyajına geçilmeli’ diyor.Nur Toktay’ın porselen gibi bir cilt için tavsiyesi Max Factor Creme Puff pudra+fondöten. Nur Toktay, göz makyajı için sezonun gözde renklerinden Max Factor Colour Perfection Far’ın, bronz, bakır ya da daha iddaalı renklerinin tercih edilip uygulandıktan sonra mutlaka derinlik katmak için siyah eyeliner ya da siyah kalemle gölgelendirmemizi öneriyor.  Aynı uygulamayı, gözü çerçevelendirmek için alt kısmına da uyguladıktan sonra yine vurguyu artıran en önemli şey olan maskarayı, kirpiklerimizin en dibinden en uç kısmına kadar uygulamalıyız. Göz makyajımız yoğun ise dudaklar mutlaka daha doğal bırakılarak denge sağlanmalıdır diyen Nur Toktay, ‘Hatta sadece hafif bir parlatıcı çok yerinde bir seçim olacaktır. Allık ise elmacık kemiklerinin üzerinde ve çok aşağılara gelmeyecek şekilde sezonun gözde renklerinden gül rengi, şeftali yanığı ve toprak tonlarda olabilir.  Max Factor Flawless Perfection Allık tercih edilebilir. Kaşlar ise iyice taranmalı ve kaş aralarındaki boşluklar varsa kaş kalemi ile doldurulmalı’ diyor.


•    Max Factor False Lash Effect Maskara - 39.90 TL

•    Max Factor Colour Perfection Far - 32.90 TL

•    Max Factor Göz Kalemi - 19.90 TL

•    Max Factor Natural Minerals Fondöten - 49.90 TL

•    Max Factor Creme Puff Fondöten+Pudra – 39.90 TL

•    Max Factor Flawless Perfection Allık – 39.90 TL

•    Max Factor Colour Collections Ruj – 29.90 TL

•    Max Factor Dudak Kalemi - 29.90 TL

•    OLAY Regenerist Gündüz Kremi -49.90 TL

En ilginç evlenme teklifleri



Son zamanlarda erkekler tarafından ilginç evlenme teklifleri icat oldu. Hayal güçleri geniş olan insanlar tarafından yapılan evlenme teklifleri bazen beklendiği gibi gerçekleşmez. İşte en ilginç evlenme teklifleri…


1. EVLENME TEKLİFİNİ 20 BİN KİŞİNİN ÖNÜNDE SUNDU

Zavallı genç, sevgililer gününde, bir NBA maçı sırasında 20 bin kişinin önünde sevgilisine evlenme teklifini sundu. Maça ara verildiği anda sahaya fırlayan genç, kız arkadaşını da sahaya çağırdı. Ulusal kanalların da canlı yayın yaptığı maçta şoka giren genç kız evlilik teklifini reddetti.


2. MİLKSHAKE İÇİNDEKİ YÜZÜĞÜ YUTTU

Reed Harris nişanlısı Kaitlin Whipple'a evlenme teklifini fast-food zinciri bir restoranda gerçekleştirdi. Sıcak bir yaz gününde soğuk çilekli bir milkshake içine pırlanta yüzüğü atan Reed, arkadaşlarını da restorana davet etti. Ancak bu esprili evlenme teklifinin sonu pek de eğlenceli bitmedi. İçeceğin içindeki yüzüğü yutan talihsiz Kaitlin'i zar zor hastaneye yetiştirebildiler. İki gün hastanede kalan genç kadın iyileştikten sonra Reed Harris'ten yeni bir evlenme teklifi aldı ve en sonunda evlendiler.


3. BALON İÇİNDEKİ PIRLANTA YÜZÜKLE TEKLİF

Londra'da Lefkos Hajji isimli adam, nişanlısı Leanne'ye evlenme teklifini helyum gazıyla şişirilmiş bir balonun içine konmuş 12 bin dolarlık pırlanta taşlı yüzükle yaptı. Evlenme teklifini sözlü bir şekilde yaptıktan sonra içinde yüzük bulunan balonu sevigilisine verirken ani bir rüzgar çıktı ve balon bir anda havalanmaya başladı. Balonun arkasından bir süre koşan genç adam balona yetişemeyeceğini anlayınca, arabasıyla bir süre daha balonun peşinden devam etti. Havalanan balon gittikçe gözden kaybolunca, Lefkos yüzükten umudu kesti. Olayın ardından yeni bir yüzük alıncaya kadar Lefkos'la tüm ilişkisini kesen Leanne'ı tekrar ikna etmek genç adamın zamanını aldı.


4. EVLENME TEKLİFİ ŞOVUNU UFO ZANNETTİLER

Almanya'nın Plattling kentindeki genç bir adamın evlenme teklifi bölgede UFO paniği yarattı. İçinde ışık yanan balonları havada uçuran genç adam, tüm kasabanın balonlarla renklenmesine neden oldu. Kasaba halkının 'Kenti UFO'lar bastı' diye yorumladığı bu gösteri, şüphesiz 'evet' cevabını da beraberinde getirdi.


Adım Adım Davetiye Seçimi



Düğününüz, gelinliğiniz hakıkında titizlendiğiniz kadar, davetiyeler konusunda da özenli olmalısınız. Çünkü davet ettiğiniz insanlar sizin muhteşem gelinliğinizi, düğün salonunun ihtişamını, elinizdeki gelin buketinin şıklığını, salon süslemelerini görmeden önce davetiyenizle karşılaşırlar…


HAYAL EDİN

Tıpkı gelinliğiniz gibi davetiyenizin ölçülerini, detaylarını, stilini ilk önce hayal ederek işe başlayın. Uzmalara göre davetiyenin rengi, tasarımı, yazı stili, ölçüleri tıpkı düğününüzü mükemmel yapan detaylar gibi düşünülmelidir.


RENK SEÇİN

Araştırmalara göre davetiyelerde ençok tercih edilen renk fildişi, krem ve beyaz. Riske girmekten kaçınıyordanız hiç düşünmeden bu tonlardan birini seçin. Ama herkesin yaptığını yapmak istemiyorsanız ve modern bir tören planınız varsa farklı bir seçim neden yapmayasınız ki?


KAĞIT SEÇİN

Resmi törenler söz konusu olduğunda kalın kuşe kağıtlardan yapılmış davetiyeler uygun olur. Bu kağıtları ağaç, ipek, metal çeşitleri, cam givi malzemelerle detaylandırıldığında gerçekten çok zengin bir görünüme sahip oluyor. Günümüzde geri dönüşüm kağıtlarından bile davetiyeler yapılabiliyor.


YAZI STİLİ

Davetiyelerde genel olarak, aynı yazı tipinin iki farklı fontu birlikte kullanılır.


Davetiye

BOYUT

Davetiyelerinizi tıpkı nikah yüzüğünüzdeki elmaslar gibi hayal ediyorsunuz. Size göre başkalarındakilerden daha büyük, daha ağır ve daha kaliteli olmalıdır. Hatta kimi zaman daha pakalı olmalarında bir sakınca yok. Maliyet ve postalamadki maliyetleri de düşünürsek büyük davaetiyeler yerine normal boyuttaki daveriyeler daha makul olur.


ÇOCUKSUZ TÖREN

Çocukların davet edilmesiği bir düğün töreni yapacaksanız bunu mutlaka davetiyeyle birlikte bildirin.


DAVETİYELERİN YOLCULUĞU

12 AY ÖNCE: Kimi misafirlerin davetiyeleri diğerlerinkinden daha önce postaya verilmelidir. Örneğin ülke dışından gelecek konuklarınki. Bir yıl yada altı ay kadar önce özel davetiyeler hazırlatıp adreslere yollamalısınız.


6 AY ÖNCE: Davetiyelerin siparişlerini verin. Davetiyenizin basım işleminde mutlaka bir örnek isteyin.


2 AY ÖNCE: Davetiyeleri postalayın. Şayet LCV istiyorsanız size geri dönüşüm için zarfa ikinci bir pul ilave ettirmelisiniz.


2 AY iLE 4 HaftaÖNCE: LCV için tüm kayıtlarınızı kontrol edin. Eksik olanları mutlaka tamamlayın. Geri dönüş yapmayan davetlilerin cevabını beklemek yerine onları arayıp telefonla sorun. Bu noktadan itibaren süprizler yaşamasına izin vermemelisiniz.


Kaynak: Moderndugun.com

Adet Düzensizliğine Çözüm Yiyeceklerde



Bayanlar bu ürünleri tüketerek adet düzensizliğinden kurtulabilirsiniz…

Hormonlar, vücudun ürettiği kimyasal maddelerdir. İç salgı bezlerinde yapılır ve etki ettikleri hedef dokulara kan yoluyla taşınırlar. Depresyon ve sağlıksız diyetler hormon dengesini bozarak kadınlarda adet düzensizliklerine ve başkarahatsızlıklara neden olur.

Vücudun içinde ve dışında oluşan değişiklikler hormonlar sayesinde gerçekleşirler. Büyümeyi gelişmeyi, üreme sistemini kontrol eder, hormonlardaki iniş ve çıkışlar duygu durumumuzu, ruh halimizi belirler. Bazen hayıflandığımız sivilceler, menopoz, kistler gibi sorunları da ortaya çıkarabilseler de onlar eşsiz bir sistemin parçasıdır. Peki nedir bu hormon. Yaşla birlirlikte yaşanan hormonal değişimleri, hormonal bozuklukları, hormon tedavilerini tedavilerini sıkça duyarız.

Prof. Dr. Saraçoğlu’ndan Su Tavsiyesi



Su ile ilgili yazmak istediklerimi ayrı bir başlık altında toplamayı uygun buldum. Çünkü, su insan sağlığı ve metabolizması için öylesine önemlidirki, yerini hiç biriçecek dolduramaz. Suyun önemini daha iyi vurgulayabilmek için, ben ona “beyaz kan” diyorum. İnsanın yemek yemeden bir kaç hafta yaşaması mümkündür. Su içmeden ise, ancak bir kaç günyaşayabilir.

Yapılan araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha az su tükettiklerini göstermiştir. Halbuki, bayanlar bir bilseler ciltteki kırışıklıkların oluşumunda ve artmasının arkasında az su içmenin yattığını… Yeterli oranda su içenlerde yaşlanma daha yavaştır. Cildin taze ve canlı görünmesinde vücudun ihtiyacı olan yeterli suyun alınması çok önemlidir. Günde en az bir buçuk litre su içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Susayınca su içilir diye bir kural yoktur. İster susayınız ister susamayınız, gün boyu en az bir buçuk litre su içmeyi ihmal etmeyiniz. Hele gece yatağa giderken içeceğiniz bir bardak suyun hikmeti saymakla bitmez… Normal kilosu olanlar, fazla kilosu olanlara göre vücutlarında daha fazla su tutarlar. Normal kilonun üzerine çıkıldıkça vücut daha az su içerir.