Bebek Sağlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bebek Sağlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2010 Perşembe

Bir saatlik menenjit testi



Anne-babaların korkulu rüyası menenjiti bir saatte tespit edecekhızlı bir test geliştirildi.

Erken semptomları viral enfeksiyonlarla aynı olduğu için önden tespit edilmesi zor olan menenjit için Queen’s University Belfast araştırmacıları tarafından geliştirilen test, kan ya da tükürük örneğiyle yapılıyor. Test kitindeki rengin durumuna göre hastanın menenjit olup olmadığı anlaşılıyor.

Prof. Mike Shields, kısa adı LAMP olan yeni testin avantajının laboratuvara ihtiyaç olmadan ucuza yapılıp hızlı sonuç vermesi olduğunu söylüyor. Taşınabilir test cihazı önce Belfast’taki Royal Victoria Çocuk Hastanesi’nde denenecek. Şimdilik sonuçtan çok memnun olan bilim insanları, cihazın daha kompakt bir versiyonu üzerine çalışıyor.

Kaynak: Radikal.com.tr

19 Ağustos 2010 Perşembe

Bebeğin Görme Gelişimi Hamilelik Sırasında Başlıyor



Bebeğin görme gelişimi hamilelik sırasında başlıyor. Dolayısıyla kendi vücudunuzun bakımına hamilelik sırasında verdiğiniz önem, bebeğinizin göz ve beyindeki görme merkezleri dahil olmak üzere tüm bedensel ve zihinsel gelişimi için çok önemli.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanınızın gebelik esnasındaki beslenme ve destek ilaçlar ile nasıl dinlenmeniz gerektiği talimatlarını doğru bir şekilde uyguladığınızdan emin olmalısınız. Gebelik sırasında sigara ve alkol kullanımından kaçının. Bu maddelerin toksinleri ciddi görme sorunları dahil bebeğiniz için birçok başka problemlere neden olabilir.

Sigara dumanı potansiyel olarak insana zarar verebilecek yaklaşık 3.000 farklı kimyasal ve özellikle karbon monoksit olarak bilinen ölümcül bir toksin içerdiği için özellikle gebelik sırasında çok zararlıdır.

Hatta normal şartlarda sık kullanılan aspirin gibi ilaçlar bile hamilelikte risklidir. Zira doğum esnasında düşük doğum ağırlıklı bebeklere ve başka birçok probleme neden olabilir. Düşük doğum ağırlığı bebeklerde görme problemleri riskini artırmaktadır. Gebelikte annenin geçirdiği kızamıkçık gözlerde hasarlara yol açmaktadır.

Doğum Sonrasında Görme Gelişimi

Doğumdan kısa bir süre sonra, doğum ve çocuk doktorları bebeğinizin gözlerini doğuştan katarakt veya diğer ciddi yeni doğan göz sorunları açısından kısaca incelerler. Her ne kadar bu tür göz problemleri nadirse de bunların erken tespiti ve tedavileri çocuğun görme gelişiminin düzgün tamamlanabilmesi için önemlidir.

Bebek doğar doğmaz, antibiyotikli bir göz merhemi genellikle yeni doğanın gözlerine doğum kanalından bulaşabilecek bir bakteri enfeksiyonunu önlemek için uygulanır.

Doğumdan hemen sonra, bebeğiniz sadece siyah beyaz ve gri tonlarında görür. Görmeyi kontrol eden retina ve beyindeki sinir hücreleri tam olarak gelişmemiştir. Ayrıca yenidoğan bir bebeğin gözleri yakın nesneler üzerine baktığında odaklama yeteneğine sahip değildir. Bu nedenle yakına baktığında, özellikle sizin yüzünüze odaklanmıyormuş gibi hissederseniz sakın endişelenmeyin. Bu durum sadece zaman alır ve düzelir.

Bu görsel eksikliğe rağmen, araştırmalar doğumdan birkaç gün içinde bebeklerin annelerinin yüzlerine bir yabancıya bakarmış gibi baktıklarını göstermektedir. Araştırmacılar bebeğin annenin yüzündeki yüksek kontrast hatlarını (yani saç ve yüzün birleştiği sınırlar gibi) tercih ederek baktıklarına inanmaktadırlar. Bu çalışmalar, eğer annenin başına bone veya eşarp gibi sınırları maskeleyici başlıklar takılırsa, bebeğin annenin yüzüne bakma tercihinin ortadan kalktığını göstermektedir.

Bu yüzden yeni doğan çocuğun görsel etkileşimi teşvik etmek için saç stilinizi aynı tutun ve görünümünüzü değiştirmekten kaçının.

Yenidoğan bebeğinizde fark edeceğiniz en önemli şey gözlerinin ne kadar büyük olduğudur. Bunun nedeni bebeğin gelişiminin başından aşağı doğru olmasıdır. Doğumda, bebeğin gözleri zaten erişkindekinin yüzde 65’i boyutundadır.

Kaynak: www.anneyiz.biz

Bebekler Yanlış Besleniyor



Her yıl ortalama 1 milyon 300 bin bebeğin doğduğu Türkiye’de, bebeklerin yanlış beslenmesine bağlı demir eksikliği ve bunun sonucunda da zihin ve gelişme geriliği gibi ciddi sonuçlar görülüyor.


0-12 bebek beslenmesinde yaygın biçimde kullanılan inek sütü, Türkiye’de her 2 bebekten 1’inde görülen demir eksiliğinin başlıca sorumlusu. Dünya geneliyle karşılaştırıldığında bebeklerde demir eksikliği görülen ülkelerin başında gelen Türkiye’de, buna bağlı ‘zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği’ yaşanıyor.


10 aylık 2 bebekten 1’i inek sütü içiyor.

Türkiye’de anne sütünün yeterli olmadığı noktalarda bebeğe inek sütü verme yaygın bir alışkanlık. Araştırmaya göre; Türkiye’de 0-3 ay döneminde bebeklerin inek sütü ile beslenmesi %2.2 düzeyindeyken; 10-12 ay arasında bu oran %47’ye ulaşıyor. Kısaca; Türk bebekleri anne sütünden inek sütüne dünyaya oranla daha erken geçiyor.


Bebeklerin her gün 500 ml. anne sütü ya da formül süte ihtiyacı var!

Dünya Sağlık Örgütü (WHO); ek gıdalara başlansa bile bebeklerin her gün 500 ml. anne sütüne ihtiyaç duyduğunu açıklıyor. Sağlık otoriteleri, anne sütünün olmadığı ya da yetersiz olduğu durumlarda ise bu eksikliği kapatabilmek için bebeğin ihtiyacına uygun olarak hazırlanmış formül sütlerinin bebek beslenmesi için en ideal seçim olduğunu vurguluyor.


Türk bebeklerinin ek gıdaya başlama yaşı çok düşük!

Tüm dünyada bilim adamları bebeklerin ilk 6 ayında sadece anne sütü ile beslenmesi görüşünü benimsiyor. Türkiye’ye bakıldığında ise; 2-3 aylık bebeklerin %28’si anne sütü ile birlikte su aldığı görülüyor. 4-5 aylık bebeklerin yüzde %9,5’i ve 6-8 aylık bebeklerin %20’si ise anne sütü almıyor.

Şampaunlar Bebeğinizin Cildine Uygun mu?



Yenidoğan bebek banyosu konusunda, bebek cilt bakımı ürünleri pazarında lider konumda olan Johnson & Johnson firmasının görüşleri:

Johnson’s baby Ürün Müdürü Deniz Gürler, yaz mevsiminin gelmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte annelerin bebeklerine daha sık banyo yaptırdıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Banyo yaptırmak bebeklerin sağlıklı gelişimi için önemli olduğu kadar anneyle bebek arasındaki eşsiz bağın kurulması için de oldukça faydalı bir yöntem. Ancak özellikle yenidoğan bebekler söz konusu olduğunda ürün seçimine çok dikkat edilmeli”. Sözlerine yenidoğan bebek cildinin özelliklerini anlatarak devam eden Gürler, “yenidoğan bebeklerin cildi esnek ve yumuşak görünür ama aynı zamanda çok hassastır. Nemi daha hızlı alır ve daha hızlı kaybeder, bu yüzden de kurumaya ve tahriş olmaya daha yatkın olur. Cilt kuruluğu ise dikkat edilmezse alerjiye yol açabilir. Bu nedenle her banyoda yenidoğan cildine uygun ürün kullanılması ve banyo sonrası bebeğin cildinin mutlaka nemlendirilmesi gerekir” diyor.

2009 yılında yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de annelerin %98’inin yenidoğan bebekleri için bebek şampuanı kullandıklarını, ancak saç için geliştirilmiş şampuanların yenidoğan bebek cildi için her zaman uygun olmayabileceğini, bu nedenle de yenidoğanlarda ürün seçiminin çok önemli olduğunu söyleyen Gürler, “bundan hareketle Johnson & Johnson olarak bugüne kadarki en yumuşak şampuanımızı geliştirdik. Johnson’s baby top-to-toe yenidoğanlara özel saç ve vücut şampuanı, yenidoğan bir bebeğin hassas cildine ve saçlarına uygun olması için saf su kadar yumuşak bir formüle sahip olan bizim en yumuşak ürünümüz” diyor.

Gürler, Johnson’s baby top-to-toe şampuanın sabun, alkol ve paraben içermediğini ve gerçek göz yakmayan formülü sayesinde yenidoğan bir bebeğin hem hassas cildinde, hem de saçlarında güvenle kullanılabileceğini ifade ediyor.

Kaynak: iVillage Türkiye