31 Temmuz 2010 Cumartesi
Ne yesem ne içsem yarıyor
Kendimize sınırlamalar getirebilmeli, hayır demeyi öğrenmeliyiz...
Güzel bir akşam yemeğinin üzerine tatlı, akşamüstü çaylarının yanına börek, kuru pasta, yemeklerin üzerine şöyle bol şekerli kahve veya iyisinden meyve... Geçirilen böyle günlerin ardından "Diyet yapmalıyım, kilo vermeliyim" diye de kendimizi zora koşarız. Diyetler, genellikle her pazartesi başlayıp sona ermez bir hal alır. "Nasıl olsa ucu kaçtı diyet yapamıyorum öyle de yesem böyle de yapsam kilo veremiyorum" diye hayıflanıp daha çok yemeye kendimizi veririz. Duyduğumuz, okuduğumuz her tür yalan-yanlış diyeti denemeyi bırakıp ilk önce sağlıklı yaşamanın, dengeli beslemenin formüllerini öğrenelim, hayatımıza sokalım. Kahvaltıda çaylarımızı açık ve şekersiz içmeli, beyaz ekmek yerine kepek ekmeğini tercih etmeliyiz. Aradan geçen iki-üç saatin ardından bir meyve yiyebiliriz. Öğlen yemeklerimizi muhakkak ekmeksiz, üzerine tatlısız veya meyvesiz yemeliyiz. Akşam yemeklerini çok geç ve çok yememeliyiz. Günde iki litreye yakın su tüketmeyi, akşam yatmadan önce ve sabahları bir bardak suyu içmeyi unutmuyoruz.
Konsantre içecekleri hayatımızdan tümüyle çıkartıyoruz. Neden diye sorarsınız asit, şeker, aspartan, kafein kilo aldıran, kanser riskini artıran etkenlerin başında geliyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi hayatımıza soktuktan sonra ödül olarak haftada bir, güzel bir tatlıya niye hayır diyelim ki.
Sevdiğim söz, "Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir." Spor yapın, sağlıklı kalın, bizi izlemeye ve okumaya devam edin.
Etiketler:
Diyet ve Fitness,
iç,
kilo,
kilo alma,
kilo alma sorunu,
ye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder