Hentbol şampiyonu İbrahim Kefeli ve eşi Hatice Hanım ile uzun yıllardır tanışırız. Evlerine konuk oldum ve hep birlikte bilardo oynadık. İbrahim Bey bilardo sporunu bir yaşam biçimi haline getirmiş. Hatta yeni evine taşınmak için tek şartı bilardo masasının alınması imiş.
13 yıl önce İbrahim bu evi almak istemedi. Tek şart olarak bilardo masası istedi. Biz de kabul ettik, ilk gelen eşyamız bilardo masası oldu.
İbrahim Bey haftada kaç saat bilardo oynuyorsunuz?
Haftada belli süre oynamıyorum. Akşam yemeklerinden sonra antrenmana başlıyorum. Ama rakip bulamamanın sıkıntısını yaşıyorum. Hatice ve kızlar geç öğrenecek galiba. Bazen arkadaşlarım geliyor onlarla oynuyorum.
Peki niye bilardo?
Çok küçük yaşlarda oynadım. Sonra uzun bir süre oynayamadım. Çünkü kahvehanelerde bilardo oynanırdı. Benim de kahve alışkanlığım yoktur. Bilardoyu tek başıma oynayabildiğim için de seviyorum. Bazen sarı top beyaz top diye ayırıyorum ve şike yapmadan onlara maç yaptırıyorum.
Bugüne kadar başka hangi sporları yaptınız?
Yürüyüş yaparım. Çok bilinçli olmasa da yüzerim. Aktif bir spor hayatım olmadı. Ortaokul ve lise yıllarımda hentbol oynadım. Maltepe Lisesi'nde oynarken Türkiye şampiyonu olduk. Celaletün Çavdaroğlu adlı hocamız bize hentbolu sevdirdi.
Takım sporundan sonra bireysel spora geçmek nasıl?
Bilardo çok güzel bir bireysel spor. Rakibinizi yendiğinizde daha da güzel.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Evliliğe karşı bir korkum vardı. Evlilikten hep kaçtım. Askere gideyim, işimi kurayım, şuyum olsun, buyum olsun dedim. Hepsi oldu. Özgürlüğüm gidecek gibi geliyordu. Sonradan böyle bir şey olmadığını gördüm. Aslında tam istediğim gibi bir kişinin karşıma çıkmayacağından korktum.
Hatice'yle değerli Sevgi Yengem aracılığıyla tanıştım. Hatice'yi görünce aklımdaki tüm olumsuz düşünceler silindi. O zamanlar 19 yaşındaydı ve üniversite sınavını kazanmıştı. Üniversiteye gitmek istedi. Ben de okulu bitir, bekarsam evleniriz dedim. Sonradan okuldan vazgeçti.
Hatice Hanım bir ara İbrahim Bey'in işlerine koşturdunuz.
Çocuklar büyüyünce bir boşluk oldu hayatımda, ben de işlerle uğraştım. Hem ofis işlerini hem de ev işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışmak çok zor. Bunu başaranlar varsa tebrik ederim.
Peki evde neler yapıyorsunuz?
Yürüyüş yapıyorum, porselen boyuyorum, dikiş dikiyorum, nakış ve resim yapıyorum. Bol bol kitap okuyorum. Son zamanlarda da takı yapıyorum.
Nasıl bir beslenme şekli uyguluyorsunuz?
Sağlıklı yemekler yapmayı tercih ediyorum. Biliyorsunuz ki sağlıklı ve dengeli beslenmek gerekli. Sebze ağırlıklı, hamur işerinden olabildiğince uzak yemekleri tercih ediyoruz. Bol bol su içmeyi de unutmuyoruz.
İbrahim Bey siz nasıl mesaj verirsiniz?
Dilediğince yaşarken kimse topluma, çevreye zarar vermemeli. Saygı kurallarına, doğru geleneklere bağlı kalarak istediğimiz gibi yaşamalıyız. Herkes kapısının önünü temiz tutarsa ülke temiz kalır. 10 sene önce Şişli'de bir apartmanın kapıcısı içeri girdi ve yere atılmış bir sigara paketini ayağıyla dışarı attı. O kendini sadece apartmanın içinden sorumlu tutuyor. Kapısının önü de önemli olmalı.
Siz Hatice Hanım Son olarak ne söylemek istersiniz?
Eşim Fenerli ben Galatasaraylıyım. Taraftarlar daha hoşgörülü olurlarsa çirkin olaylarla karşılaşmayız. Galatasaray UEFA kupasını kazandığında eşim o maçı ağlayarak seyretti ve sarı kırmızı montunu giyerek Bağdat Caddesi'nde tur attı. Kavga ve şiddet yerine toplumsal beraberliği tercih edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder